tüm hayatını gözlerinin önünden siyah beyaz film kareleri şeklinde geçirecek, azraile sms gönderecek, tabutçu recep'in yüzünü güldürecek, fevkaladenin fevkinde bir durumdur.
hemen en yakınınızdaki bir kova suyu kafanızdan aşağıya dökün ve uyanın,
gelmeye hala devam ediyorsa en yakın ikinci kova suyu ona doğru püskürtün hatta kovayla birlikte atıp kaçın.
bülent ersoy açısından bakıldığında çocuksu duygularla*** yapılan bir eylem olmakla beraber,
bülentin koştuğu kişi için : facia olacaktır. zira birazdan üzerinden hücum bot geçecektir. bu olası durumlar olmasa bile* koştuğu insan da ölüm tehlikesi geçiriyor sonuçta.. yazıktır yaw.
bülentcim git bak sallıncakta sallan, ordaki kızla oyna hadi yavrum..
5 dk sonra :
belediyeden gelen dozer eşliğinde yıkılan park inşaata girmiştir..
yine belediyeden gelen vinçle bülent ezmek suretiyle üstünde oturduğu park enkazından kaldırılır..
yoldan geçen hassas duyarlı bir vatandaş ise kurtarma ekibiyle birlikte kızın kalıntılarını yerden tornavida yardımıyla kazıdıktan sonra plastik kırmızı faraş eşliğinde ailesine teslim etmek üzere yola çıkar..
ouch! shit. insanlar birkaç şeyi aynı anda düşünemezmiş mantıklı olarak. sadece ölüceklerini düşündüklerinde yapabilirmişler birkaç olayı aynı anda düşünme işini. benim aynı anda binlerce olayı aklımdan geçirip, uzun uzun düşünmeme neden olacak olan olay.
akabinde rüyada bülent'e ateş edersin. yere yığılır. sonra tekrar kalkar ve koşmaya başlar. tekrar ateş edersin; biraz sendeler yine koşar. tam öldü dersin ama ölmez...ölmez...ölmez...tam geldiğinde sıçrayarak uyanırsın.
dün gece yine kabuslarıma girmiş olan imge. ter içinde uyandım, bir bardak buz gibi sudan sonra kendime gelebildim. oyuncak tavşanım mithat'ı da yanıma aldım öyle girdim yatağa.