bundan yaklaşık on sene öncesine kadar farkı fazlaydı, kolejli insan daha bilgili, daha farkındalıklı, daha özel eğitim alıyordu. sadece parası olan değil, başarılı insanların da okuyabildiği ilim irfan yuvalarıydı. dil ve bilgisayar, güzel sanatlar eğitimlerine erkenden başlanılıp ağırlıklı önem veriliyor, matematik ve fen bilimlerinde öğrenciyi teşvik için ulusal yarışmalar falan yapılıyordu. ha ondan sonra ne oldu bilmiyorum, her şey bir anda değişti ve altıncı sınıfa geçmiş lakin doğru düzgün okuma yazma bilmeyen insanlar , kolejden devlet okuluna geçince bir anda notları düşen insanlar belirmeye başladı. eskiden kolej geçmişim var cümlesi insana gurur verirken şimdi alelade laf arasında geçiştirilmekte. yazık.
kolejdeki arkadaş çevresi ve devlet okulundaki arkadaş çevresi çok farklıdır. kolejde pis işlere çok karışmazsanız gayet kaliteli insanlar vardır. devlet okulundaysa nadir bulunur bu insanlar. kalite dediğim para açısından değil yanlış anlaşılmasın. hayata bakış açısı, kendini geliştirebilme açısından.
birinde baba parası ile yaşamaya alışmış, babasının parası ile üniversiteye gidecek ve babasının parasıyla iş kurup başarılı olduğunu zannedecek tipler çoğunluktadır; diğerinde ise dişiyle tırnağıyla biryerlere ulaşabilen tipler bulunur az da olsa. fark bu azınlık ve çoğunluğun arasındaki farktır.
ayrıca; birinde "çocuğumu kolejde okutuyorum nraarrrhhhh" ifadesi, diğerinde "çocuğum liseye gidiyor" ifadesi farkı vardır.
kolej okulundan mezunlar yurtdışında eğitim görmüş gibi böbürlenirler, devlet okulundakiler başarılarını dahi olmalarıa bağlarlar. Yani birindeki başarı tamamen öğretmenler, ötekinde öğrencinin kendisine bağlıdır. Kolejde kızlar erkekler enseye şaplaktır, devlet okulunda hepsi ayran budalasıdır. Devlet okulunda en fazla sigara içilir, kolejde kokain, ectasy vs. Devlette kızlar erkeğin kucağına oturur, kolejde erkekler kızın kucağına. Devlette reis olur, kolejde veliaht. Devlette tuşlu telefon vardır, kolejde dokunmatik. Devlette nakit vardır, kolejde kredi kartı.