Birinin bana bir hata yaptığını düşündüğümde öncelikle şunu düşünürüm. Bu insan beni gerçekten seviyor ya da gerçekten bana değer veriyor mu? Bu sorularıma evet diye cevap verebiliyorsam evet kolay affedebilirim.
Tanıma gelecek olursak ufak problemleri kendisine dert etmeyen, zaten şu üç günlük dünyada bir de affetmemenin ağırlığını omuzlarında taşımak istemeyen insandır.
Önceden bendim. Şimdi kafamda sildiğim insanları gerçekte silmeyi eyleme dökebiliyorum. sildiğin insanlar ciğeri beş para etmeyen türden olunca çok daha kolay oluyor.
kendini affedemediğinde mütevellit oluşan olaydır bu. Ben misal kendimi bir affetsem bir affedebilsem taşı göğü titretirim ama çok zor albayım çok zor.
hatasıyla, günahıyla ve paylaştıklarıyla var olan tek canlı insan. akıl ve irade sahibi hiçbir insan kendini kusursuz olarak tanımlamaz.
siz haklarınızı ve hislerinizi onlara bırakmayın, kendiniz emniyet altına alın. bu yükle yaşamak zorunda bırakmayın kendinizi.
Şahsımın da bu karaktere uyduğuna inanıyorum. Çünkü affettiğim insanşardan tekrar tekrar darbe yiyorum.
Aslında kendimi korumak için affetmemem, kin tutmam gerektiğini biliyorum, lakin ozaman da içim rahat etmiyor. Bence böylesi benim için daha sağlıklı. Kolay affeden değil adilik yapanlar utansın.
Affetmek demeyelim de hoşgörebilen, gönlü alınabilen diyelim. Öyle dersek benim. Ama gelin görün ki ne zaman insanları alttan almaya kalksam aynı hoşgörüyü bulamadım. Bir çok defa başıma geldi bu, uzlaşmaya çalışıp boşa kürek çektiğim çok oldu. insanların katı ve anlayışsız tavırlarıyla karşılaşmaktan sıkıldım artık. Yine de bu özelliğe sahip olmak beni mutlu ediyor. Ben bana yapılmasından hoşnut olmadığım bir şeyi başkasına yapmamaya gayret ediyorum çünkü.