vernik kokusu. seksenlerin sonları doksanların başlarında çocuk olanlar bilir. mahallede beygir gibi top peşinde koşarken o mobilyacılardan buram buram yayılan vernik kokusu nede güzeldi. şimdi tek tük kalan mobilya atölyelerinin önünden geçerken o koku gelince moralimiz düzeliyor çocukluğumuz aklımıza geliyor.
not: eskiden bunu açık açık söylerken şimdi pedofili damgası yer miyim acaba diye bir düşündürdü.
bu koku, başlığa uygun olarak yaşama sevinci verecekken yine içim karardı.
benim için anne kokusudur. yaşam sevincini de arttırır, yaşam enerjinizi de. insana ölümsüzlüğün bir tık altını hissettirir. bu hayatta güven duyabileceğiniz tek kişidir.
Genelde bahçelerin etrafına çekilen tellerin üstünde yetiştirilen hanımeli bitkisinin yaydığı kokusudur efendim. Zira beni çocukluğuma götüren yegane kokudur kendileri. Birde altını koparıp bitkinin özünü içerdik ki hey ki ne hey!..