dün geceki minnesota timberwolves - los angeles lakers maçında, ilk çeyrekte sağ el işaret parmağını kırmasına rağmen maça geri dönmüş ve 20 sayı, 5 asist, 5 ribauntla oynamıştır. artık ne denir bu adama bilemiyorum.
bir kez daha tekrarlamak istiyorum. en iyilik konusunda michael jordan'ın çeyrek adım arkasındadır. bu da onu otomatikman gelmiş geçmiş en iyi ikinci basketbol oyuncusu yapıyor. kobe'yi diğer basketbolculardan ayıran çok büyük bir fark var. hayır, o katil içgüdüsü değil. tam olarak ismini koyamıyorum. ama gözlerine baktığınızda onu görebilirsiniz. işte bu yüzden bir gün michael jordan'dan daha iyi bir basketbol oyuncusu olabilir. döneminin zaten en iyisi.
ayrıca tam bir savaşçıdır. gerçek savaşçıdır. bazı yıldız basketbolcular gibi sakatlanmış numarası yapıp savaşçıyım ayağına yatmaz. harbi savaşçıdır. nerdeyse tüm kariyeri boyunca sakat sakat maçlara çıkmıştır ve neredeyse her maçta oynamıştır. sol el serçe parmağındaki çatlakla 2 sezon boyunca oynamıştır. bilemiyorum belki halen oynuyordur.
bu sezon her izledigimde nasil bu adamin ligde 14. sezonunu gecirdigini anlayamadigim süper yildiz otesi. yaslandikca keskinlesen sutlar, gelisen oyun gorusu, sirti donuk hucumlar ve asistler. bencillikten uzaklasan oyun tarziyla beraber takim icin ne gerekiyorsa onu yapan mentalite.
yeni michael jordan aramayi birakmanin vakti geldi artik. kobe coktandir 1 numara. "majesteleri" ayri kobe ayri.
miami maçındaki performansıyla diferansiyel sınavına çalışmayıp maçı izlememi haklı çıkartan basketbol dahisi. olur mu kobe? yapılır mı? bir maçta iki tane buzzer beater atılır mı?*
o son saniyedeki şutun bir de arkadan çekimi var ki bir top anca o kadar düzgün gider.
nba tarihine şimdiden girmiş, bundan 50 sene sonrada adını herkesin hatırlayacağı süper star.
lakin bu adama gelmiş geçmiş en büyük basketbolcu demek için insanın aklını peynir ekmekle yemiş olması gerekir. zaten dikkat ediyorum bunu diyenlerin yaş ortalaması 15. kendilerine tavsiyem 80'lerin sonu 90'ların başı nba maçlarını bi yerlerden izlesinler. ilk bakışta;dili dışarda,23 numaralı siyahi bi adam dikkatlerini çekecektir. bugün ayıla bayıla seyrettikleri nba'i nba yapan, marka değeri kazandıran adam işte odur.eminim ondan sonra tüm zamanların en iyi basketbolcusunun kim olduğu konusunda çocukca iddialarla karşımıza çıkmıyacaklardır.
bir başka buzzer beater'ı kariyerine dün sabaha karşı eklemiş ultra star. kendisini tanımlayacak herhangi bir sıfat bulmak zor, hani oyun yeteneği falan tamam da, mental olarak da acayip bir herif. aktif oyuncularla mukayesesi söz konusu değildir.
24 numaralı lakers'ın shooting guardı. 5 aralık 2009 günü oynanan miami maçıyla bir kez daha çok iyi bir basketbolcu olduğunu göstermiştir. dwyane wade'in üstünden potalı üçlükle maçı takımına kazandırmıştır.
dün gece übermensch olduğunu ifşa etmiştir. dwyane wade'in, kobe'nin attığı mucize şut sonrası asık ve sinirli suratını görmek biz lakerslıları çok mutlu etmiştir. wade sen kobe'nin boku bile olamazsın.. çünkü;
20 ağustos 1978 doğumludur. los angeles laykers takımında basketbol oynayan bir nba oyuncusudur. 1.96 boyundadır. lise yıllarında müthiş iş ahlakıyla herkesin gözüne giren kobe hergün salona erken gelip geç çıkmanın faydasını görmüş, her ne kadar ilk senesinde takımına birşey kazandıramasada sonraki üç sezonda 90 maçta 77 galibiyet ve 13 mağlubiyetle lisesini şampiyonluğa taşımıştır. son senesindeki istatistikleri ise bir lise oyuncusu için korkunçtur: 30.8 sayı,12 ribaunt,6.5 asist,4 top çalma, 3.8 blok.lise kariyeri sona erdiğinde philadelphia'nın tüm zamanlarda en çok sayı kaydeden lise oyuncusudur.
atak özelliklerinden dolayı pek dikkat çekmese de kendisi ligin en iyi birebir savunmacılarındandır. zannedersem her sene yılın en iyi savunma beşine seçilir.
jerry buss'ın kendisine yaptığı ve doksan milyon dolar civarı bir para alacağı üç yıllık yeni sözleşme teklifini henüz kabul etmeyen ve 2010 yazında maksimum kontratlı oyuncularla ilgili yapılması muhtemel yeni düzenlemeleri bekleyen büyük star.
sevmeyeni çok olan basketbolcu. ve ben de onu sevmeyenlerden biriyim, ama saygı duyarım şu sebepten.
90'ların sonu ve 2000'lerin başında bu adamın rakipleri; allen iverson, tracy mcgrady ve vince carter'dı. daha sonra t-mac sakatlıkların etkisiyle iverson ve carter ise umursamazlıkları yüzünden yok olup gittiler. ama o hala var. hem de tıpkı eskisi gibi. hatta daha iyi, daha olgun.
şimdi ise; dwyane wade ve lebron james oldu rakipleri. ama o yine en iyisi.
eskiden iflah olmaz bir tracy mcgrady hayranı olarak * inkar ederdim bu adamın en iyi olduğunu. ama şimdi kabul ediyorum bunu.
bu adamı bu kadar özel yapan şey michael jordan'dan sonra gelen nesiller içerisindeki kazanma arzusu en yüksek olan basketbolcu olmasıdır.
sistemler değişir, takım arkadaşları değişir, rakipleri değişir ve gelişir. kısacası nba'deki her şey çok hızlı değişir. ama bir şey hep aynı kalır. o da kobe'nin içindeki bitmek tükenmek bilmeyen kazanma hırsıdır.
http://www.youtube.com/wa...xLrEM&feature=related kobe bryant bu videodakı pozısyonlarla mac kazandırdığı ıcın su anda onun hakkında yorum yapıyoruz yada youtubeda onun adını aratıyoruz. yanı Kobe onları atabıldığı ıcın Kobe ! coğu zamanda attığına sahıt oldum. Ayrıca Mj'yle kıyası hak edebılıcek tek oyuncudur ve benım gozumde esıtlerdır.. lebron'la Kobe'yi ancak güreşte kıyaslarım!
edit: