dün gece sacramento kings e attığı 28 sayıyla beraber toplam 33.010 kariyer sayısına ulaşarak barajı geçmiş olan efsane. tüm zamanlarda 3. sıraya oturmuştu malumunuz ve önündeki 2 isme ulaşması artık mümkün görünmüyor ama büyük bir başarıya ulaştığı kesin.
ilk olarak nba live 2002 oyununda 360 smaç basan bonus kafalı olarak tanıdığım daha sonrasında ilgimin de artmasıyla attığı 81 sayı, kırdığı nice sayı rekoru ve şampiyonluklara uzanan sezonlarıyla lise dönemimde okula günlerce uykusuz gitmeme sebep olan ben ve benim neslime basketbolu sevdirmiş basketbolcudur.
Emekli olacak. Nba ' e bahisi bıraktım.ayrıca lakers ' ta haksızlık oldu güzel abimize. Birde her maçı kaybeden lakers' ın maçına alt bahsi koyuyorsunuz o gün kobe tek başına 80 sayı atıyor. Üst oynuyorsunuz ortada yok adam. Nba bu sene zevk vermedi. Kobe iyidir. Gitsin miami ' de malibu' sunu yudumlasın. Biz alışkınız sade kahve içerken iş aramaya.
nba deki yaşıtı olan diğer oyuncular da büyük ihtimalle kobe yi bu 5 e alacaklar. majesteleriyle birlikte guard kategorisinde yerini alacaktır. sözlük nba denetim kurulu başkanı bir zahmet buna da kontrol ve yorumunu yaparsa memnun olurum.*
37 yaşında takımı tarafından resmen dalga geçilen efsane. önce phil jackson u aldılar elinden, sonra şampiyon kadrodan pau gasol, derek fisher, trevor ariza derken yeni bir oluşumdaki steve nash, dwight howard gibi isimler de gitti. şimdi yalandan roy hibbert geldi ama tek başına onu rahatlatabilecek biri değil elbette.
1 maçlarını canlı izledim, resmen dökülüyor takım. kobe yine tek başına bişeyler yapmaya çalışıyor ama o 81 sayı bulduğu eski yaşlarında değil. kendisinden büyük yaştaki isimlerin bile yanında parmakla gösterilen oyuncular varken çöp bir takımı sırtlaması beklenmesi tek kelimeyle "haksızlık"tır. şöyle irdeleyebiliriz:
kendisi 2000'lerin michael jordan'ıdır kısaca en iyi oyuncusudur nokta. lebron james 2010'ların olacak gibi gerçi şu sıralar stephen curry fırtınası var o da tehlikede yani.
lebron james'de bahsetmiş keşke lebron ile kobe finallerde karşılaşabilseydi ben kazanın kim olacağından adım gibi eminim. tabii ki kobe alırdı, finallerde kazanmaya alışıktır o lebron nasıl kaybetmeye alışıksa.
michael jordan'la kıyaslanmayı en çok hak eden oyuncudur.
kendimi bildim bileli bok attığım bu adamın hakkını basketbolu bırakmaya karar verdiği şu günlerde vermek boynumun borcuymuş gibi hissediyorum. basketbol izlemeye ve oynamaya başladığım günden beri içimdeki engin denizleri bile aşan tracy mcgrady hayranlığı sebebiyle kobe bryant'ı hiç sevmemiş ve her muhabbette bu adamın zaten sayılı olan kusurlarından bahsetmişimdir. hala t-mac'in kobe'den bir tık daha iyi bir skorer ve atlet olduğunu düşünsem de sanırım bu nefretimin sebebi t-mac'in bahtsız kariyeri ve kobe'deki kazanma hırsının yarısına bile sahip olamayışıdır. kobe hayranlarının anlatacak çok şeyi varken t-mac hayranı olan ben ve benim gibilerin elinde anlatacak pek bir elle tutulur başarısı yoktu t-mac'in. Tam bir bahtsız bedeviydi. Neyse konu t-mac değil. Evet kobe bryant belki bencildi. Belki nba için bile çok iyi hatta efsane sayılacak uzunlarla oynadı fakat çok az oyuncunun sahip olduğu bir şeye sahipti: yenilmezlik. Tıpkı michael jordan gibi. Nba gibi takım değil oyuncu odaklı bir ligde takımına gösterdiği sadakat takdire şayandır. Sadakat göstermekle kalmayıp senelerce takımın en ağır yükünü omuzlamayı da başarmış ve fiziksel olarak zirvede olduğu dönem yenilmez karakteriyle yeteneklerini entegre edip parmaklarına yüzükleri dizmiş bir oyuncudur.
Hakkını yeterince teslim ettiğini düşünüyorum. Basketbolu bıraksa da basketbolun onu bırakmayacağını adım gibi biliyorum. Yolun açık olsun black mamba!
büyük ihtimalle basketbol seven yaşıtlarıma yılın en üzücü, buruk haberlerinden birini yaşatmış sporcu. benden büyükler için mj'in bırakmasıdır aynı buruk üzücü haber ya neyse.
çoook küçüklüğümden beri her türlü basketbol ligini izlerim. yaşım gereği efsanevi mj'ı göremesem de wizards zamanları da olsa mj izlemişliğim de vardır. kimleri görmedik ki bu ligde? iverson'lar, shaq'lar, nowitzki'ler, duncan'lar, nash'ler lebron'lar daha niceleri. ancak bizim nesil için bir özel adam vardır ki ben bu güruh içine dahil olmasam da çoğumuza basketbolu sevdiren adamdır kobe. yukarıdaki arkadaşların dediği gibi belki mj olamadı ama olması da gerekmezdi zaten.
yazıma ekstra bir lakers veya kobe fanı olmadığımı belirterek devam etmek isterim. eee gel gelelim ki bazı sporcular yaptıkları sporun dahi üstüne çıkıyorlar. futbolda messi, boks'da ali, teniste federer gibi. işte bu adam da basketbol adına bunlardan biriydi. belirttiğim gibi ekstra bir fanlığım olmamasına rağmen 90'ların sonu 2000'lerin başı gibi basketbol izlemeye başlamış her insan için çok özeldir kobe. benim için de öyle tabi.
hakikaten şu 81 sayılık maçı daha dün gibi hatırlıyorum, 10 sene olacak yakında. istemesek de bırakması gerektiğini kabul etmeliyiz gibi görünüyor.
geçen gece bir maçta 3 tane falan airball attı. kobe'yi bu halde görmek üzücü. her güzel şeyin sonu olduğu bir kez daha ispatlandı.
günümüzün en büyük basketbolcularına idol olmuştur aynı zamanda. sürekli kıyaslandığı lebron bile "lise zamanında saçlarımı onun gibi afro yapmıştım, onun gibi olmak istiyordum" diye açıklama yaptı ki bence yeteri kadar nettir idol olmanın önemi.*
ez cümle, bırakması sadece onun değil, hepimizin yaşlandığının habercisidir, büyük bir zevkle, hayranlıkla izlediğimiz, tarihin en büyük sporcularından birisi bırakıyor. harbi yaşlandık lan.
2003'ten beri izliyorum kendilerini bazen çok sık bazen zaman zaman...şiirsel bir mektup yayınlamış bu sezon veda ediyormuş, duygulandım, gözlerim doldu. en çok da böyle sporcular sporu bıraktıkça yaşlandığımı hissettiriyorlar bana ona üzülüyorum. yoksa öyle aman aman sevmezdim kobe'yi 2004 nba finalleri mesala bad boys'lar olarak pistons varken, tutamazdım lakers'ı.
her neyse büyük oyuncuydu ve yaşlanıyorum...
katy perry hayranı olduğunu hakkında okuduğum yazı sonucu yeni öğrendiğim 2016 sezonu sonunda basketbolu bırakacağını açıklayan çocuk kahramanım, lakers efsanesi. 2 ay sonra 81 sayı attığı maçın üzerinden 10 sene geçmiş olacak. allahım zaman ne çabuk geçiyor! daha dün gibi hatırlıyorum maçı canlı izleyip tarihe tanıklık ettikten sonra sevincimden uyuyamayıp evdekileri uyandırmaya çalışmam, t-mac'in ben o sayıyı playstation'da bile atamıyorum demeci, arkadaşlarla haftalarca o maçı konuşmamız güzel anılardı.
karakteriyle, oyunuyla, zekasıyla, birikimiyle kobe bryant nba'deki diğer basketbolculardan farklıydı. bu yüzden kendisinin fazla arkadaşı olmadı, huzuru yalnızlıkta buldu.
bu kendisinin veda şiiri: http://yeniyüzyıl.com.tr/haber/spor/kobe-bryanttan-veda-siiri-3138