dün gece übermensch olduğunu ifşa etmiştir. dwyane wade'in, kobe'nin attığı mucize şut sonrası asık ve sinirli suratını görmek biz lakerslıları çok mutlu etmiştir. wade sen kobe'nin boku bile olamazsın.. çünkü;
24 numaralı lakers'ın shooting guardı. 5 aralık 2009 günü oynanan miami maçıyla bir kez daha çok iyi bir basketbolcu olduğunu göstermiştir. dwyane wade'in üstünden potalı üçlükle maçı takımına kazandırmıştır.
bir başka buzzer beater'ı kariyerine dün sabaha karşı eklemiş ultra star. kendisini tanımlayacak herhangi bir sıfat bulmak zor, hani oyun yeteneği falan tamam da, mental olarak da acayip bir herif. aktif oyuncularla mukayesesi söz konusu değildir.
nba tarihine şimdiden girmiş, bundan 50 sene sonrada adını herkesin hatırlayacağı süper star.
lakin bu adama gelmiş geçmiş en büyük basketbolcu demek için insanın aklını peynir ekmekle yemiş olması gerekir. zaten dikkat ediyorum bunu diyenlerin yaş ortalaması 15. kendilerine tavsiyem 80'lerin sonu 90'ların başı nba maçlarını bi yerlerden izlesinler. ilk bakışta;dili dışarda,23 numaralı siyahi bi adam dikkatlerini çekecektir. bugün ayıla bayıla seyrettikleri nba'i nba yapan, marka değeri kazandıran adam işte odur.eminim ondan sonra tüm zamanların en iyi basketbolcusunun kim olduğu konusunda çocukca iddialarla karşımıza çıkmıyacaklardır.
miami maçındaki performansıyla diferansiyel sınavına çalışmayıp maçı izlememi haklı çıkartan basketbol dahisi. olur mu kobe? yapılır mı? bir maçta iki tane buzzer beater atılır mı?*
o son saniyedeki şutun bir de arkadan çekimi var ki bir top anca o kadar düzgün gider.
bu sezon her izledigimde nasil bu adamin ligde 14. sezonunu gecirdigini anlayamadigim süper yildiz otesi. yaslandikca keskinlesen sutlar, gelisen oyun gorusu, sirti donuk hucumlar ve asistler. bencillikten uzaklasan oyun tarziyla beraber takim icin ne gerekiyorsa onu yapan mentalite.
yeni michael jordan aramayi birakmanin vakti geldi artik. kobe coktandir 1 numara. "majesteleri" ayri kobe ayri.
bir kez daha tekrarlamak istiyorum. en iyilik konusunda michael jordan'ın çeyrek adım arkasındadır. bu da onu otomatikman gelmiş geçmiş en iyi ikinci basketbol oyuncusu yapıyor. kobe'yi diğer basketbolculardan ayıran çok büyük bir fark var. hayır, o katil içgüdüsü değil. tam olarak ismini koyamıyorum. ama gözlerine baktığınızda onu görebilirsiniz. işte bu yüzden bir gün michael jordan'dan daha iyi bir basketbol oyuncusu olabilir. döneminin zaten en iyisi.
ayrıca tam bir savaşçıdır. gerçek savaşçıdır. bazı yıldız basketbolcular gibi sakatlanmış numarası yapıp savaşçıyım ayağına yatmaz. harbi savaşçıdır. nerdeyse tüm kariyeri boyunca sakat sakat maçlara çıkmıştır ve neredeyse her maçta oynamıştır. sol el serçe parmağındaki çatlakla 2 sezon boyunca oynamıştır. bilemiyorum belki halen oynuyordur.
dün geceki minnesota timberwolves - los angeles lakers maçında, ilk çeyrekte sağ el işaret parmağını kırmasına rağmen maça geri dönmüş ve 20 sayı, 5 asist, 5 ribauntla oynamıştır. artık ne denir bu adama bilemiyorum.
ismi kobe bifteğinden gelen, amerikalı 31 yaşındaki basketbolcu. çocukluğu italya'da geçmiştir bu sebeple avrupa basketbolunu da gayet iyi bilmektedir. jordan'dan sonraki en iyi basketbolcu olduğu düşünülse de kendisi bazılarına göre gelmiş geçmiş en iyi shooting guarddır.
şut elinde kırık olmasına rağmen 42 sayı atabilmiştir dün geceki chicago maçında. nasıl bir güçtür, nasıl bir kazanma hırsıdır, nasıl bir basketbol sevgisidir bu? yani bu adam şuan tartışmasız dünyanın en iyi basketbolcusu. çok yakında gelmiş geçmiş en iyisi olacak... şu adamı bir de lebron'la karşılaştırmıyorlar mı. hakaret resmen bu.
la lakers'ın ve dünyanın en iyi basketbolcusudur. çok fazla şut deneyip denemediğini tartışmak, iq eksikliğine delalettir. hiçbir şey yapılamazsa, açılır istatistiklere bakılır ve şut yüzdesi görülüp, apışılır.
kırık parmakla oynayan, kanının ve terinin son damlasına kadar mücadele eden winner. yine son saniye yine buzzer ve yine o.. kırık parmağıyla bucks'ı da yıktı. o bir kazanan. bunun için doğmuş..
"oynamaması için heralde kolunun bacağının kopması lazım" şeklinde düşündüğüm, 20 sene sonra "ben kobe bryant'ın oynadığı dönemleri hatırlarım, çok başka basketbolcuydu" şeklinde sayesinde kendime de pay çıkaracağımı bildiğim basketbolcu. iyi oynamak bir yere kadar, bu adam takımı için kırık parmağıyla oynuyor. parmağının kırılmasını kaytarmak için bir bahane olarak görmüyor, bu adam işte bu yüzden çok büyük, hatta belki jordan'dan bile büyük.
jordan'ı izleme onuruna erişmiş basketbolseverlerin gözünde kendisinin erişebileceği en yüksek sıfat ''jordan'ı en fazla hatırlatan adam''dır.. kobe bryant olağanüstü bir basketbolcuyken, michael jordan parkenin tanrısıdır..