bugün

25 Yüzyılı aşkın bir süredir çinliler aynı dilde yazarlar.çin'de konuşma dillerinin çok gelişme göstermiş olmasına karşılık,yazı dili olduğu gibi kalmıştır.bu kalıcılık,imparatorluğu oluşturan yapılardaki ve dünyanın düzenindeki durağanlığın imgesi olan bir kültür dağarının içerik ve biçim olarak korunması yolunda gösterilmiş inatçı bir iradenin ifadesidir.

Çin edebiyatı,birbirine karşıt üç ikilemle tanımlanır: önce,bir yanda okumuş kişilerce kaleme alınan yüksek düzeyde bir edebiyat ile,öte yanda,sözlü gelenkle kuşaktan kuşağa aktarılan bir halk edebiyatı; sonra,bir yanda şiirin ve diğer önemli dü yazı türlerinin ifade biçimi olan klasik dil ile,öte yanda tiyatro ve roman dili olan konuşma dili; üçüncü olarak da,bir yanda toplumun ahlakını,davranışını,eğitilmesini ele alan Konfüsyüsçülük ile,öte yanda derin düşünme ile kişisel davranış biçimlerini konu alan teoizm.

Çin şiiri,yalnız tarihte kalmış değildir,canlılığını günümüzde de sürdürür.