--spoiler--
Enver Aysever edebiyattan sanata, güncel olaylardan siyasete, kişisel gelişimden astrolojiye çok geniş yelpazede konuya dokunurken, başkaldırının da kitabını yazıyor.
Geçer sandıydık, olmadı. "Bu da geçer ya hu!" dedik de olmadı. Esir şehrin insanları için en kötü yazgı, esir olduğunu bilmemek. Yön gösteren tabelalar hep aynı labirentin içinde döndürüyor tekerlekleri. Sınavda beş seçenek var. Hangisini işaretlesen sonuç aynı! Cam kırıkları bol ve yüksek sesle konuştuğun halde sesin çıkmadığı bir günün izi kalmış derimde.
Şiir kadar gürültülü vesabah denizi kadar sakin bir ruhla yalvarıyorum tenhalığa: "Ne olur bir nefes ver bana…"Bazen kör, sağır, dilsiz olur insanlar… Sesimizi duyurmaya çalışırız, ama çığlığımız beynimizde yankılanır durur.
--spoiler--
(Tanıtım Bülteninden)
enver aysever'i tüm çıplaklığıyla gördüğüm bir kitap. diline ve beynine oto-sansür uygulamadan kelimeler akıp gitmiş. iç dünyasını bazen anlayamadığım için bakakaldım veya ya enver dediğim de oldu. kimi zaman, düşünceleri keşke 2 sayfa ile sınırlı kalmasaydı diye bir burukluk yaşadım. sahilde okuduğum bir kitaptı. bir parça okudum bir boy kulaç attım şeklinde kitabı tamamladım. yazarın açık sözlü olması güzeldi.