yeni bir ileri demokrasi anlayışı. tabi ki akp'den, tabi ki koyunların büyük desteği ile. ileri demokrasi deyip ha bire kitap toplatmak...
keyfini çıkarın ileri demokrasinin. böylesini başka yerde göremezsiniz.
akp demokrasisidir.
aynı akp "kenan evren'in amuğa koyacaz" diye koyunlarımızı kandırıp "evet" oyu almıştı.
kenan evren'in ne halde olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım.
vay be ülkede ne kadar da özgürlükçü demokrat insanlar varmış.
kürtçe şarkı söyledi diye hain ilan edilenler ülkeden kovulurken neredeydiniz?
inancı gereği başörtüsü takan kızın eğitim hakkı engellenirken neredesiniz?
sokayım sizin çürümüş zihniyetinize.
neymiş kitap yasaklanmış, gazeteciler hapse atılıyomuş, düşünce özgürlüğü yokmuş.
çifte standartın dibine vuruyosunuz bi de özgürlükten demokrasiden bahsediyosunuz.
eksik demokrasi tanımıdır. yasaklamakla kalmaz girer bütün kopyalarınıda bir bir silerler. sen araplara dönüp aa ne süper demkrasimiz var dersen böyle olursun işte. atatürk oşuna demeiş muasır medeniyet hedefimizdir diye. sen avrupaya dön atatürkün dediği gibi yüzünüde gör bakalım nekdar iler demokrasideyiz. sen ergenekon denilen akp mehkemelerini brakta susurluğu çöz recep bey.
'şiir okudum diye hapse girdim' söylemi ile başbakan olan birinin ileri demokrasisindeki fikir özgürlüğü düzeyini, tayyiban demokrasisinin benden değilsen yoksun anlayışını açığa vuran durumdur. bu kepazeliğe ses çıkarmayan herkes de bu suçun ortağıdır. nerdesin sözde özgürlük savunucusu rte, nerdesin cem boyner, nerdesin tüsiad, nerdesiniz yetmez ama evetçiler...
yanlış anlaşılmış hadisedir. zira kitapların yasaklanması devri gerçekten de geçmişte kalmıştır... anlatırdı büyüklerimiz "toplatılan kitapları" nasıl bir heyecanla, akıl almayacak yerlere kamufle edip de okuyuşlarını(misal talaş dolu bir kovanın dibine saklamak gibi).
artık, ülkede o dönemde olduğu gibi "askeri dikta" değil, ciddi bir "sivil dikta" almış başını yürümekte ve kitaplar daha basılmadan "kusurlu" olarak teşhis edilip de "suç aracı" olarak basımı durdurulabilmekte ve taslağının her bir kopyası imha edilebilmektedir.
kitabın yasaklanması ayrı, basılmamış kitabın yargılanarak suç unsuru olarak kayıtlara geçip hiç bastırılmaması apayrı bir hadise...
ayrıca ileri demokrasilerde seçkin beyazlara dokunulmaz bir kaide yoktur veya en azından olmamalıdır. aynı şekilde ileri demokrasilerde yürütülen soruşturmalara psiklojik harp yapmak, işini yapan kamu görevlilerini sindirmek, emir ve talimatla (hatta daha evvel ki örneklerden hatırlanacağı gibi emir alınan yerden maaş alarak) toplum mühendisliği yapmak darbe planlarının medya ayağında görev almak,mücadale eylem planı çerçevesinde propaganda yapmak gibi bir durum olmasa gerektir.
son tahlilde;
a) savcılığın bilgi ve belgeleri nedir bilinmemektedir.
b) mahkeme dışında kimse mahkeme değildir.
c) iddiaların doğruluğu veya yanlışlığına karar verecek birim mahkemedir.
d) iletişim çağında darbe zemini hazırlamak için darbe planlarında medya ayağının olmayacağı düşünülemez.
e) kimse mesleğinden ötürü suçlu veya masum olamaz.
h) hakkında işlem yapanlar şüphelidir. kesinleşmiş mahkeme kararına kadar suçlu veya masum değildir.
ı) derin yapılanmanın gücü ile bir kısım medya bir bölüm halkı yönlendiriyor,yabancı elçilik ve misyonlar kaygılarını dillendiriliyor diye yargı kararlarının uygulanmaması beklenilemez.