kendini bilen kitap okuru troll atağına maruz kaldığında yapılabilecek tek savunma hareketini yani onu muhatap almayıp yok sayma gibi hakaretamiz davranış sergilemesini ağır troller tuhaf bir ironiyle okurun mal olmasına bağlarlar. iş bu cevap trollere değil kazara başlığa gelen değerli uludağsözlük yazarlarına hitap etmektedir. bir trole sabahlara kadar türlü dil döksen onlar beyaz bir fincanın renginin beyaz olduğuna asla ikna olmazlar.
sıradaki bkz. hakkımızda mal olduğumuz düşüncesi taşıyanlara gelsin. (bkz: kişi kendinden bilir işi)
Mal değiller kardeşim. Kitap okumayan kişilerin yanında daralıyor, canları sıkılıyor. Konuşmalar boş. Anlatılanlar gereksiz. Kişilikler oturmamış. Okuyan adam ne yapsın. Onların seviyesine mi insin. Haliyle kendisini garip bir ikilemin içinse buluyor. Sonucunda bu hareketlerine yansıyor, ve siz onu mal ilan etmiş oluyorsunuz. Durum bu.
mallığıyla çıtayı aşmış meşhur yazamayan yazarımızın beyan ettiği görüştür. Kendi cahilliğinin karanlığına o kadar alışmıştır ki gözleri, karanlığını bölen en ufak bir ışığı kabul etmez.
"son günlerde karşıma çıkan aptalları saymaya başladım iki buçuk dakika sonra elliye varmıştım" -kitap okuyanlara mal diyen arkadaşlara armağan olsun bu söz.
Kitaplar insanlar gibi değildir hiç olmazsa. Sizden bir şeyleri alıp götürmek yerine ufkunuzu açarlar. Kitaplar, yaşadığın o dünyadan bir süre olsa da uzaklaşmanı sağlar ve düşünmeye sevk eder.