Türkiye'de Okuma ve izleme Oranları
Dergi okuma oranı % 4
Kitap okuma oranı % 4,5
Gazete okuma oranı % 22
Radyo dinleme oranı %25
Televizyon izleme oranı %94
olarak ifade edliyor. bu oran dünya ortalamasının çok çok altında.
herkes 'okumuyoruz okumayı sevmiyoruz, tu kakayız' diyor da kimse okuma alışkanlığının nasıl kazanılacağından, bunun için yapılması gerekenlerden bahsetmiyor. bu oran düşüklüğünün istikrarlı bi şekilde değişmemesinin en önemli sebebi bu kanımca.
Güzel tespittir, lakin artık kimse siklemiyor, o kadar normalleşti durum.
Çantaya koruz bir Adam Fawler'in Olasılıksız'ını, Myers'in Alacakaranlık kitabını, gittiğimiz kafelerde, restoranlarda, çantadan çıkarırız bu sefer masa üstüne koruz aynı kitabı, dört beş ay gezdiririz, sonra ya okuruz görev icabı, ya da off deyip yarıda bırakırız.
gerçekleri en iyi bizim bildiğimizi sandığımız için yadsınamaz gerçekliktir. her şeyi tanrı yarattı, evren altı günde oluştu ne gerek var olum bizim okumamıza. hocalarımız direkt zaten allah'la irtibata geçiyor.
çalışan, eve ekmek götürmek zorunda olan nüfusumuz çok olabilir, fakat aynı düzeyde evde boş oturan nüfusumuz da çok fazla. buna göre televizyon izleme oranına bakarsak, ki bu oran çok çok yüksektir, ona ayıracağımız para ve en önemlisi vakti kitap okumaya ayırsak hem kendi açımızdan, hem ülkemizin gelişmişliği açısından artılar kazanmış olacağız.
acun ılıcalı izlemek yerine iki kitap okuyun, emin olun o kutudan daha faydalı...
doğrudur. arkadaşımın evinde bulunan kitaplıktaki 200 taneye yakın kitaplardan 1-2 tanesini gözüme çarpmıştı, biraz inceledikten sonra bunun konusu nasıl iyimi diye sordum, "bilmiyorum" dedi, ee sen okumadın mı bunu dedim "vaktim olmadı" dedi. hangisini okudun o zaman dedim ve beni dumur eden sözcükler döküldü ağzından "hiç birini" bunlar ne işe yarıyor o zaman diye sorduğumda "dekor abi, güzel görünüyor böyle" dedi.
neyse 1-2 tanesini koltuğumun altına aldım, hiç olmazsa işe yarasınlar.
birde kapak resimleri güzel olanları seçiyormuş egzotik olsun diye, deli lan bu adam.