bakan unakitan'in esinin cocukluguna kolayca donebildigini gosteren eylem.
yasini basini almis kadinsin, bakan esisin, oyle komiklikler yapmanin ne alemi var? bir de cekin beni diye kameralara o halinle poz veriyorsun. pes dogrusu.
o küpe kulakta olur olmadık yere saatlerce durduktan sonra direkt ağıza atılır ki akıllara ziyandır... bu işlemi yapmayı gelenek haline getirmiş kişinin bir sonraki aşaması ise ne yazık ki mandalinayı soyduktan sonra baş parmağına geçirip "anne bak parmağım şişti" şeklinde tüm gün dolaşmasıdır.yani anlayacağımız üzre bu kişi meyve ve sebzelerle içli dışlı olmayı adet haline getirmiş, onları yaşamının bir parçası haline getirmiştir. he unutmadan bu kişi havuç yerken de önce dışını kemirir içindeki tatlı kısmı en sona bırakır(ne yazık ki bu kısma bir hikaye bulamadığından havuç işlemi anne babaya gösterilmeden, kendi içinde yaşanır)
(bkz: o hikayedeki mal benim)
çocukluğumdaki "hayatı anlamaya çalışan" bakışlarımı getirdi aklıma. şimdi şimdi anlıyor insan uzak bir daldaki taneyi seçebilme heycanını. onca aynı görünen ayrı şey varken sadece birini koparıp almak. yemeye kıyamayıp kulağa kırmızıdan küpe yapmak. dünyanın en eğlenceli şeylerinden biri!