Müzeyyen senar dan başkasına yakışmayan; ne dertlere ne acilara kanatlandigini aktaran ve tarifi olmayan bir sandala binderen belki de ipe bağlayan eser.
yukarda yazarlar tarafından bir çok kişiden dinlenmesi tavsiye edilmiş. ama biraz kulak zevki olan hiçbir kimse bu parçayı müzeyyen senar'dan başka kimseden dinlemez.
arabeskin kulaklara hakim olmadığı dönemlerde insana yeise götüren eserlerden biri.dinleyende ne gibi tesirler bırakır tartışılır ama o zamanlar" bir ihtimal daha var ölmekmi dersin" diye başlayan eser yüzünden intihar eden insan vardı.hüzün her tür müzikte var o da ayrı mesele.
beste güzelmi?güzel.güfte sahibinin ruh halini psikolog daha iyi analiz eder kuşkusuz.o kadar derinine inersek güftesiz çok hüzünlü bir eserin tek enstrumanla çalındığında dahi, insanı bir yerlere götürüp bir daha getirmediğine şahit oluruz velhasıl.
ama bütün iş bestede bitiyor bestede.eseri dinleten o makamın sürükleyiciliği. ne güzel söylemiş franz schubert:bestelerim hüzünlerimden fışkırır.dünyaya en büyük zevki tattıranlar en derin hüzünlerden doğmuştur.
boğazda düğümlenir. oturduğu yerindeki adamı yerden yere vuran bu şarkının çok da hüzünlü bir hikayesi var. zorla sahip olunan bir kadının feryadıdır. aah ah.