dün gece sabahcı üniversitesinden pembe gömlekli, lacivert üstüne beyaz puantiyeli fularlı mal çocuğun 3.soruda çatapatı bilemediği yarışma.
aga soruyu net hatırlamıyorum ama ayakla ezilince ya da yere sürtüldüğünde kıvılcım çıkaran nesne nedir gibisinden bir soru geldi. mal bilemedi tabi, sürekli ders çalışmakla olmuyo işte bu amk hayatı. sokağa çıkacaksın, o kültürlü hamurunu yoğurtacaksın. yarın bir gün başımıza gelir birilerini başına yönetici olur ya ona yanarım. Allah'tan kendi işimi yapıyorum.
şunu da ekleyeyim, amk o tripler ne öyle lan, her cümlenin başında aaaaymm. anladık lan ingilizce biliyorsun.
Yarışmaya katılmak isteyenlerin ön elemeyi geçmek için ya yarışmaya reyting kazandıracak bir kusura sahip olması ya da gerçekten havalı bir öz geçmişe sahip olması gerekir.
kim 500 milyar ister zamanını mumla arayan yarışmamsı. eskiden 10 yarışmacı içinden canlı yayında atik olabilen, öyle 1-2 bin alabilmek için atalarımız ne demiş tadında sorular yerine ansiklopedik sorulara muhatap yarışmacıları barındırırdı. şimdi lafta mülakatlarla bilmem nelerle, onların da amacı reyting öyle herkesi almaları mantıklı olmazdı zaten, yarışmacıları seçen bir hale büründü adeta.
yenilik diye jokerler, sesli soru tarzı getirmişler; ama eski tadı yok, resmen vakit israfı. zamanında gazeteden alınan biletlerle numarayı aramak ve oradaki soruyu cevaplayabilmek nire, kıytırık bir mülakat için sıra beklemek nire?