kişisel bir tecrübe aktaracağım, belki birileri için faydalı olabilir.
pandemi ile birlikte ciddi kilo sorunu tecrübe etmeğe başlamıştım. bundan 9 ay kadar önce doktora gittimde karaciğer yağlanması başladığını, insülin direncim olduğunu ve kilo vermemin elzem olduğunu işitmiştim. yani bu yaşlarda bir sorun gibi görünmese de bunlar gelecekte ciddi sorunlara yol açabilirmiş. o zamandan beri sağlığıma ciddi bir şekilde özen göstermeye başladım. zaten sigarayı bırakalı 1 yıl olmuştu. yeni süreçte alkol neredeyse hiç almamaya başladım. bunun yanında uykuma daha çok dikkat ediyorum. üstelik spora başladım. öte yandan ekmeği inanılmaz azalttım. hatta sadece kalvaltıda yiyorum desem yeridir. tatlının t'sini ağzıma sürmüyorum. unlu mamül tüketimi de minimuma indirildi. öğle öğününü kaldırdım, onun yerine meyve, kuruyemiş gibi küçük atıştırma yapıyorum. bol bol su içip, her gün türk kahvesi de höpürdetiyorum. akşam yemeğinden sonra su hariç boğazımdan hiçbir şey geçmiyor. yine de aylarca bir türlü kilo veremedim. her sabah tartılıyorum ama hiçbir gelişme yok. derken çok enteresan bir şey, son 10 günde kilo verme trendi baş gösterdi. yani küçük küçük gidiyor. mesela uyandıktan sonda tartıya çıkıyorum. bir gün 94.1, ertesi gün 93.9, sonra 93.5 gibi her gün 200-300 gr gidiyor. galiba şeytanın bacağını kırdım. 99,9'dan 93,5'a geldim. çok uzun sürdü ama bu ivmeyi sürdürebilirsem 80'ler hiç sürpriz olmaz. belki de kilo vermek için önemli olan o ivmeyi yakalamak ama onun için sebat göstermek.
Kendim kimsenin sözünü dinlemeden kilo veriyorum. Bir haftada 8 kilo vermek gibi abuk sabuk şeyler yapıyorum. Bu biraz irade ile ilgili normalde yemekten kendimi alamam. Kilolarım yüzünden büyük gösterdiğimi düşünüyorum. Bu da çok canımı sıkıyor. Sokağa çıkma yasağı bitsin bir ay içinde 10 kilo verecem.
8 kilo verdiğimde günde 3/4 saat spor yapıyordum. Bir haftada kardiom çok iyi hale gelmişti. Herkes son hız ne kadar koştuğunu bilir bir haftanın sonunda 1 saat yüzde 80 hız ile koşmuştum ve bu şekilde en az 1 saat daha koşabilirdim. Şimdi koştuğum zaman göbeğim zıplıyor. Bu da beni spordan soğutuyor. Yani motivasyon eksikliği yaratıyor. 20 kiloya yakın fazlam var. ilk 8 kiloyu verdikten sonrası o kadar kolay olucağını düşünüyorum ki.
Motivasyon kilo vermede birinci öncelik. Kendime motivasyon bir zevk vermem gerekiyor. Kilo verdiğim zaman daha küçük gösteriyorum. Bu benim için en büyük motivasyon.
Pazartesi başlanır diyete ya ben de pazartesi başlıyorum. Koşu yapıcam ve nerede ise yaşamsal fonksiyonlar kadar yemek yiycem.
Bir de sinirlenmem gerekiyor kendime. Kendime sinirlendiğim zaman yapamayacağım hiçbir şey kalmıyor.
Tavsiyem sinirinizi sınırlarını zorlamak için kullanın.
Tat alma duyumu kaybettiğim için doğal olarak kilo vermeye başladım. Ama soranlara sağlıklı besleniyorum diyorum. Sonuçta şu durumda brokoli ile et soteden aynı tadı alıyorum.
Mutluluk kaynağınız ve hayatta en çok zevk aldığınız aktivite yemek ise çok zor olan eylemdir.Hatta o seviyedir ki diyete girince depresyonada girer o yüzdendir ki hemen diyeti bozar çünkü hayattan aldığı zevk birden gitmiştir neyseki böyle bir problemim yok ama yaşayanları biliyorum.
Yanarım yanarımda bu kadar kilonun sebebinin yediğim kuru ekmekle pirinc pilavindan kaynaklanmasina yanarim. Oysa bende isterdim hergun yedigim pirzolalardan,tepsi tepsi baklavalardan (yazarın bildigi iyi yemekler tukendigi icin burada ornek vermeyi kesmesi gerekti) kaynaklansin. En azindan delikanli gibi yedim sistim simdi kilo vermeye calisiyorum derdim ama yok vaziyet oyle degil. En azindan ekmektir pilavdir o kadar cekici birsey degilde yemeden durabiliyoruz. Fakirlikten nefsimle bile cebellesemiyorum sozluk yokluk belasi gibi allah kahretsin.