Hayatları hakkında fikirleri olmayan, nasıl yaşayacağına kendi karar veremeyen güvensiz, ve çoğu zaman sosyal açıdan sorunlu insanlar tarafından tercih edilirler.
saçma sapan deneylerin * ve gerçek hayattan(!) alınmış örneklerin olduğu kitaplar yığını. iş görüşmesine giderken kahverengi giyinmeyin, kırmızı iştah açar bunun için çikolataların ambalajı kırmızıdır, sıçarken yeşil sıçın kahverengi kasvetli renktir falan filan...
her daim best seller olmaları muhtemel kitaplardır. dinlemekten hoşlanılmayan nasihatlerin, hayat hikayelerinin toplanmış hali. ünlülerin özellikle popülerlik kaybettikleri dönemlere rastlayanları düşündürücüdür.
düz mantık düşünüldüğünde yazarının konu hakkında fazla gelişmiş olması gereken fakat ülkemiz sınırları içerisinde bulunması gayet zor olan kitaplardır.
ergenlik döneminde ipek ongun okunarak başlanan uzun maratonun devamını teşkil eden kitaplardır. bu tarz kitapların yazarları önce, "sen aslansın, sen kaplansın, seni kesseler acımaz" muhabbetiyle insanları bir güzel söğüşler, sonra da "bakın kaç kişiyi adama çevirdik." diye havalara girer. verilen sempozyumlarda alınan binlerce dolarlar da cilasıdır tabi. iyi bir pazarlama stratejisiyle piyasaya sunulmuş her nlp kitabı, bestseller listesinin bir numarasına oynama potansiyeline sahiptir. ilginçtir ama özgüveni eksik çok insan var demek ki şu dünyada. bir de şifalı bitkiler furyası var tabi şu sıralar listenin üst sıralarına oynayan ama o tamamen farklı bir başlık konusu tabi...
onu yapın, bunu yapmayın diyen kitaplardır. bunları okuyan insanların tam anlamıyla geliştiği söylenemez çünkü öyle insanlar vardır ki, ne yaparsanız yapın gelişemezler.
gaz verme üzerine yazılan sayfalar. hep aynılar. insanların "sen iyisin istesen başarırsın" sözlerine sürekli ihtiyac duymalarından olacak ki çok tutuluyor bunlar. küçümseyen gözlerle bakılan biri olmaktansa kitapların ara sayfalarında başarıya ulaşmanın 5 yolunu seçiyor bu insanlar böylece de tutuluyor kitaplar. iş hayatın kötü hemen bi' kişisel gelişim. öss mi var hemen kişisel gelişim. böylece kazanç kapısı haline gelmiş bir tür bu.
yazarları ise ayrı bi konu. her yazar günü yaşıyor mu ki? seize the daydi di mi ama? okunan kitaptan sonra "ben de yazardım" bunu diyen çok vardır. "nasıl övüyo kendini piss" demeyin. öyle ki bu bir döngü halini almışken ve "hayata gülümseyelim, başarıcaz" mesajları her satırda verilirken aslında pek bi atraksiyonu olmadığını anlıyor insan. misal ;
"olumlu düşünerek olumsuzluklardan arınarak aslında bir şeyler başarabilecek olduğumuzu kendimize kanıtlayarak başlamalıyız yola. eğer çok istersek olur. isteyip gerekli metodları uyguladıktan sonra neden olmasın ki? "
alın yazdım noldu? devasa bi havam yok, beğenilme kaygım yok, bir yayıneviyle anlaşmadım. iki saniye pozitif düşünüp ":)" ifadesi takıldım. ve herkesin söylediği şeyleri süslü olmayan cümlelerle söyledim.
enterasan kapakla dikkat çekici bir isimle çıkacak olan bu kitapları yönlendirilmeye aç bünyeler bekliyorlar. açıkcası bu kadar "sen yaparsın koçum" mesajı verilen bir kitap okuyor olsam ve ciddi ciddi kendimi kaptırsam yaparım desem arkasından yazara "sen kim oluyosun lan?" derim. bütün bireyler aynı değildir. insan dediğin robot değildir iki tane süslü cümle pozitif düşünelim negatif enerjiyi atalım mesajlı 3 örnekle yönlendirilemez, kişiliği geliştirilemez. yönlendirilmeye aç ise olsa olsa gaza gelir. o da geçicidir. yazara 2 kitaplık daha isim ve kazanç sağlar.
muhakkak ki her kitap insanın kişiliğine katkı sağlar. ama bunu kitabın ara satırlarından çıkarmakla , bölümlerinde bulunan maddelerden okumak farklı şeylerdir. o da zaten yazarın kalitesidir.
bu kitaplar genelde şu mesajı verir ya tozu dumana katarsın ya da tozu dumanı yersin oysa ki hayatta böyle bir hayat tarzı bize çok şey katmaz insanları tek tip görür ama insanlar kendi alanlarında iyi olabilirler, işlerini iyi yapabilirler illaha da birinci olmaya gerek yoktur üstelik birinci olmaya çalışırken diğer şeyleri büyük ihtimalle kaçırırlar.başarılı olmak demek çok iyi kazanmak iyi konumda olmak demek değildir eline aldığın işi iyi yapmak demektir yani herkes kapasitesi ölçüsünde başarılı olabilir...herkesin genel müdür olmasına gerek yoktur.
özetle polyanna kitaplarıdır.her şey güzel olacaktan öte gidemeyen kitaplardır. uydurma ve yuvarlama hikayelerle doludur.
ilk on sayfasında sıkılır atarsınız aradığınız şey zaten ilk on sayfada vardır, gerisi tekrarlayarak beyninizi o konuda sikmeye çalışmaktadır. kapılmayın .
içinizdeki einstein'ı, keynes'i, arşimet'i, fatih sultan mehmet'i, hatta maradona'yı dışarı çıkarmayı amaçlayan kitaplardır.
bir kitapla adam olunsaydı o zaman maradona'ya ne gerek vardı lani herkes maradona olurdu msnkym. *
insanların kendi üstün özelliklerinin sadece kendilerinde olmasından memnun olduğu ve bu durumun kendisine getirisinin daha fazla olduğu bu ortamda insanlara bu özelliğin sırlarını vermemin mantıksız olacağı düşünüldüğünde anlamı ve faydası tartışılabilecek kitaplardır. belki bir miktar gaz verir ama her insanın yapısı farklıdır, yani herkes her alanda iyi olamaz. adam kendisi kadar başarılı yeni bir insan yetiştirmek ister mi? istese bile bunu birkaç kişiyle sınırlı tutmak yerine yetmiş milyonla paylaşır mı?
umut tüccarlığı yapan kitaplardır anlayacağın...
okumayın kardeşim.. okumayın böyle kitapları.
tamamı gazdan besleniyor. insana veriyor gazı, veriyor gazı.. şunu yaparsan popüler olursun, şunu yaparsan özgüvenin artar, şunu yaparsan toplumdan saygı görürsün gibi ütopyalarla beyninizi yıkarlar. yapmaya çalışırsınız hatta yaparsınız ama toplumdan saygıyı göremeyebilirsiniz, ya da kendi kendinize iyi yönlerinizi söylediğiniz halde özgüveniniz hala yoktur.
sonra milyon dolara, büyük umutlarla alınan futbolcunun fos çıkması sonrası oluşan "en iyi de denedik ama olmadı" havası esmeye başlar içinizde. mahvolursunuz. oturtmaya çalıştığınız özgüveniniz daha bir yerin dibine girer. toparlanmanız yıllar alır, belki de toparlanamazsınız.
siz en iyisi, çözümü kendi içinizde, tamamen tecrübelerinizde arayın. etkilendiğiniz arkadaşlarınızla daha fazla vakit geçirin.
kendi kendinize felsefeler üretin.
kişisel gelişim kitaplarında sayfalarca güçlükler karşısında yılmadan durmanız için yöntemler gösterilir. ama atlanılan bir şey fardır ki, o da; her insanın ayrı bir renk olduğudur.
etkilenecekseniz, "beni öldürmeyen yara güçlendirir"* sözünden etkilenin.
kitabı yazan kişi, kendi karakteriyle yazar. belki alıngan değildir ve ona göre yollar gösterir. ama siz alıngansınızdır. yöntemleri uyguladığınızda alacağınız tepkilere gelemezsiniz belki. hatta büyük bir ihtimalle..
Doğan Cüceloğlu- Yeniden insan insana. içerisinde egzersilerin yer aldığı, insanın kendisini ve etrafındakileri daha iyi anlamlandırmasını sağlayacak , açık dille yazılmış kişisel gelişim kitaplarındandır.
