bir kere kesin tanım yapmak ötekileştirmektir, ayıptır.
onun haricinde bıyıklı kızlara da kezban diyebiliriz, platin saçlı siyah kaşlılara da.üff snne be slk .s.s.s en baba örnektir.
Uzatmayın tamam kezban değilsiniz anladık çok tarzsınız müzikten, sinemadan anlarsınız, giyinmesini bilirsiniz, güzelsiniz de zaten dünyalar kadar. Erkeğe kamil derken oh ne ala memleket kezban lafını işitince ay öküz! Çoğunuz bir boktan çakmaz oje sürüp barbie bebek gibi dışarıda etrafa gülücükler dağıtır, ağzında iki çift lafı toparlayamaz sonra ay bana kezban dedi. Arkadaşım sen kezbanımsısın henüz kezban mertebesine bile yükselememişsin. Böyle ot gibi, bok gibi bir şeysin. Leyla ve mecnun diliyle sen bir tuvalet terliğisin.
fazla ama yanlış kullanılan nerden çıktığını bilemediğim bir sıfatdır. güzel değilse kezban, zeki değilse kezban, fakirse kezban, sigara içiyorsa kezban, müzik tarzı farklıysa kezban... bu böyle uzar.
yetişkin sıfatıyla anılacak kıvama gelememiş insanların, kadınları aşağılamak üzere ağızlarına doladıkları kız ismidir. bir de hepsi o kadar emin ki her kadının "kezbanlık" yaptığına falan, insan merak ediyor doğrusu nasıl bi çevreleri var diye.
ha biliyoruz da büyük çoğunluktaki olayın aslını. işlerine gelmeyen bi durum oldu mu "kezbanlık yapıyorsun" oluyor. alınmıyoruz merak etmeyin, sadece dinlemeye değer bulmuyoruz artık.
bu kezban diye taşak geçtiğiniz kızlar, dışarıdaki modern sosyal yaşamla, muhafazakar toplum kuralları arasında sıkışmışlık sendromu sonucu oluşan bir formdur.
şöyle ki; misal şimdi bu kız sokağa çıkıyor, bakıyor akranları giymiş mini mini şortlar, dekolte kıyafetler, manitalar kollarda, o bar senin bu kulüp benim geziyorlar... vay amk şunlara bak diyor kız, özenerek, imrenerek tabi.
sonra akşam eve gidince, babasının karşısında bağdaş bile kuramayınca, bünyede bir kısa devre durumları oluyor... dışardaki la dolçe vita\'yla baba evi ve mahalle baskısı muhafazakarlığı arasında sıkışıp kalan kızda, baba korkusu galip geliyor ve o meşhur kezban karakteri oluşuyor.
yani bu hanımkızlarımız da bu karmaşık toplum yapısının birer ürünüdür, belki anamız, belki bacımız, ya da sevgilimizdir arkadaşlar, fazla da şeyetmeyelim.
ilk ve son olarak; birlikte olursa bunun dedikodusunu yapacak erkeği anlayıp uzak duran akıllı kızlarımızın, erkekleri, sadece gösteren ve evlenme umudu taşıyan garibanlara mecbur etmesinden ortaya çıkmış hededir. bağıra bağıra söylüyorum; erkeğin dedikodu yapanı karıdan beterdir. sol frame yeterince açık.
kız çocuklarına konulan "kezban" ismi farsça "ev hanımı" anlamına gelen "kedban" dan gelir. arapçada "yalancı - yalanlayan" anlamındaki kelime ise "tükezziban" dır. kezban ile alakası yoktur.
genelde** entel görünmeye çalışan bir kısım erkeğin, amerikan yapımı filmlerde gördükleri şallı, hayata felsefi bakan, derin anlamlar çıkarabilen ve kimsede rastlanmayacak farkındalıklara sahip olan kadın modelinin şokuyla, kendileriyle aynı ülkede yaşayan kadınlara yapıştırdıkları etiket.
Yuzu badana yapmak suretiyle boyun ve yuz arasinda kontrast farki olustururlar. Bir de surmeyi bile beceremedikleri eyelineri sakaklarina kadar cekerler ki bunlar da agir kezbanlardir.