beni derin düşüncelere salan tatlı ve onun silinmez hatıralarıdır. şöyle ki; birgün askerde orduevinde başçavuş beni çağırdı. asker gel buraya "pastaneye git Süleyman Başçavuş yarım kilo kerhane tatlısı istiyor de" dedi, donup kaldım. hayatımda hiç duymadığım bu tanımlamanın ne olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu, bir şifreli emir sandım, ne oluyo lan ne tatlısı, kerhaneyle ne ilgisi var şeklinde dumura uğramış öyle kalakalmıştım. yanlış duymuş olabileceğime kanaat getirdim. sonuçta aylarca rap rup toz toprak içinde koşturmuştuk, tüfek seslerinden eğitimde filan da kulaklarım tıkanmış olabilirdi. birden irkildim "ne dikiliyosun oğlum koşsana!" anlamadım komutanım da diyemiyorum. emredersiniz diyerek kafamda onlarca soruyla pastaneye koştum. bir yandan dua ediyorum. Allahım yardımcım ol ne biçim bişey bunlar, nasıl bir şifre bu, ne istiyor bu amk. başçavuşu benden diye. neyse pastaneye girdim. görevli askere ya dedim böyle böyle bu nedir amk?. arkadaş hiç şaşırmadı "Süleyman Başçavuş mu istedi?". ulan dedim işte bu off anladı amk ne demekse yırttık. koydu kutuya meğer halka tulumba tatlısıymış. götürdüm cool bir edayla siktiminin tatlısını. laf aramızda taze ve sıcakken harika gidermiş.
adana burma olarak, geçen asıl adı kerhane tatlısı olan, tad ve kıvam olarak tulumba tatlısının aynısı olan, kerhane önlerinde kesınlıkle satılan fiyatı 50kuruş ile 1lira arasında değişen, insana müthiş bir istek veren tatlıdır.
