Kentleri işçi sınıfından izole etmenin bir yöntemi olarak kullanılan post-modern bir burjuvazi stratejisidir. Vaktiyle fransa valisi haussmann da geniş caddelerden oluşan ve askeri , kamu binalarının etrafını geniş çimenli alanlarla ulaşılamaz hale getiren değişik şehir planlamacılığı geliştirmiştir . işçilerin ve emekçilerin oturduğu gecekonduları yıkmak kısacası burjuvazinin kalesi haline getirilmeye çalışılan kentlerden işçileri kovmanın en basit ve en iğrenç yoludur . Bu konuda da tepkileri yoketmek için kılıfını hazırlayan burjuvazi toki evleri ile insanları borçlanarak ev sahibi yapmakta ancak evinin her zaman elinden alınabileceği korkusu ile uslu durmasını tembihlediği işçi ve emekçileri de pasifleştirmenin üçkağıtçılığını yapmaktadır .
mozaik parçalamak bir nevi, veya rant peşinde koşmak. insanları yıllardır yaşıyor oldukları yuvalarından etmek, balkondan karşı pencereye uzanan "gülsün kııııızzz... çocukları okula yolladıktan sonra bana çaya gel" sedasını parçalamak, ergenlik dönemine kadar deli gibi sokaklarda koşturup dizlerini yara bere içinde bırakma özgürlüğünden uzaklaştırmak, ayşe teyzenin kendi çocuğuna yaptığı ekmek arasının aynısından sana da yapmasını imkansızlaştırmak, balkondan sepetle sarkıtılan suyun tadına varamamak...
karlılık gütmek, toplam yatak sayısını arttırmak, evini yıktığın çocuğu komik kıyafetlere bürüdükten sonra otel kapısı önünde bekletmek, "buralar eskiden girilemeyecek yerlerdi, bakın şimdi ne kadar elit oldu" diyebilmek ama bu sefer o sokaklara parasız girememek, zaten belki etrafta sokak bırakmamak.
daha fazla istanbul için düşünülen proje ismi.dağınık yerleşimi şehir dışına kaydırarak,merkezlerdeki ticari kuruluşlara daha fazla yer vermek amaçlarından biridir.nasıl gerçekleştirecekleri ayrı bir konudur.menfaatleri için çalışan proje sahipleri bu tutumlarından vazgeçip gerçek hedef için birşeyler yapmaya çalışırlarsa ve bu fikirlerini uygulamaya başlattıklarında halkı ezip geçmeyeceklerse desteklenilesi projedir.
Eğer Ankara Portakal Çiçeği Vadisi'nedki gibi dönüşecekse daha başından bırakılması gereken projedir. Peki ne olmuştur Ankara'da? Kentsel dönüşümiçin gecekondu sahiplerine daireler verilmiştir ve binalar bittiğinde grçekten de eski gecekondu sahipleri buaya yerleşmişlerdir. Ancak müstakil ev yaşamına alışkın insanlarımıdan bazıları dairelerin balkonunda tavuk beslemeye başlamışlardır. bir kısmı da apartman hayatından sıkılıp daireleri oldukça iyi bir fiyata satıp yeni gecekondular yapmaya başlamışlardır. E ne dönüşüyodu, sonuç ne oldu?
gregor samsa'nın başkalaşmasına benzemektedir son dönemlerde. ruhu, felsefesi olmayan kütlelere yapılan ruh teslimidir. aslında bi felsefesi vardır ama açıklanası değildir.
kocaeli belediye baskaninin siradaki hedefidir. ne oldugu cok da anlasilmaz. kentsel donusum yapmayi vaadetmistir izmit halkina. adinin fiyakasina bakilirsa iyi biseydir kentsel donusum. **