Bazen Kapı koluna bile bağıracak şiddet uygulayacak kıvama geliyorum.
inadım yüzünden ölüme bile giderim.
insanların öksürük kokusu beni rahatsız eder o ortamda rahat nefes alamam.
Bulunduğum ortama göre kişiliğimi ortaya çıkarır veya gizlerim.
Fal baktığımda tamamen uydururum ama gerçek çıkar.
Gibi gibi. ilginç tuhaf ne varsa mevcut bulundurmaktayız.
renkli gözlü insanlarla uzun süre göz teması kuramıyorum. hele ki açık mavi, açık yeşil renkli gözlere sahip insanlarla 3-5 saniyeyi geçmiyor. gözlerimi bi kaçırıp tekrar odak kurmaya çalışıyorum. psikolojik mi lan bu?
Bugüne kadar henüz bir kadına “seni seviyorum” diyemedim. Aşkımdan öldüğüm geberdiğim oldu, uğruna onlarca şiir yazdım, alkolik oldum neredeyse, hatta kafama silah dayadım onun uğruna ama yinede sevdiğimi söyleyemedim hiç.
Her gün mutlaka uluslararası hava trafiğini, hani haritada uçakları hareket halinde gösteren var ya onu, nasa'nın canlı yayınını ve şu anda uzayda kaç kişi var uygulamasını izlerim. Faydası olduğundan mı? Yoo seviyorum sadece.
Kafamda kurduğum senaryolara inanır, etrafımdakiler bana kumpas kuruyormuş gibi hissederim. Daha kötüsünü söyleyeyim mi? Pek fazla yanıldığım da söylenemez bu zamana kadar. Demekki, kafamda kurduğum senaryolar, 6. Hissimin bana bir lütfu.
neşem yerindeyse ve karşımdaki kişi ile çok yakınsam kurduğum her cümleyi şarkı sözü gibi ritmik söylüyorum veya anlatacağım şeyden doğaçlama şarkı uyduruyorum. *