gündüzleri işyerindeyken ayığım sadece, geri kalan zamanlarda kafam hep güzel. hatta bazen yaptıklarımı, buraya yazdıklarımı ertesi gün ayıldığımda görüyorum.
önemli ona ne para ne güzellik. önemli olan şey. ımmm. karak.. yok şey diyecektim. kültür. evet kültür. kahve kültürü daha çok ama olsun. hem direksiyonumda iyi evet. çok iyiyimdir direksiyonda. daha ne olsun.
bu da geçer. neler yaşadın sen. bu mu koyacak diyorum ve bir süre sonra içimdeki tüm o depresif hissiyat mağarasına çekilinceye kadar herşey yolunda gibi davranıyorum.
Benim cevabım yıllardır değişmiş değil, kendinle yüzleşerek ve gerekirse aynalarla konuşarak.
konuş aynanla...
Evet. yüzleş gerekirse. Ayna ile konuş.. insanlara malzeme verme! insanlar şaşar, kendi çıkarlarında kullanır ve kötüdür birçoğu aslında.
Başkası/ başkaları hiç bir zaman çözüm değildir inan.
Kendimi cezalandırarak pişmanlık duymayı ve acıyı deneyimleyerek aynı yanlışa bir daha yeltendiğim takdirde bu hissi tekrar yaşayacağım gerçeğini bilmeyi tercih ederim.
Bir soru. Cevabi boyle olabilir mesela: "Amaan al bir derin nefes ve onune bak. Bir dakika sonra olebilirsin. Ne gerek var onu, bunu, sunu dert edinmeye?" ile ve bir filmden * bir repligi azicik modifiye ederek: "guzelles be kizim. Simdilik olumune kadar hayattasin.".