sanırım insanın ruhsal olarak felç geçirdiği anlardır. hiç unutmuyorum, evdeydik, çekirdek bir aile nasıl yemekler yiyorsa biz de o şekilde yemek yiyorduk. babamın üzerindeki sigara dumanı hala burnumda, annem haberleri açmış ve sıkılmış, bir yandan sağ eliyle -defalarca belirtmeme rağmen- çatalıyla pilav yemeye çalışıyor, sol elinde kumanda; kanal değiştiriyordu. tam o an oldu, bir telefon geldi. henüz ekmeğin köşesini kemirmeye çalıştığım dönemlerdi, babam biraz da hayıflanarak kalktı ve telefonu açtı. birkaç dakika geçti, ne olduğunu anlamıyoruz, duyamıyoruz zaten. annem meraklandı da bir bakayım dedi, ben hala ekmeğin köşesini kemiriyor, seviniyorum hatta; bana kaldı diye. annemin çok kısık ve kısa bir şekilde iniltisini duydum. bir anda kalbime bir şey düştü, baya ağır bir şey, henüz dokuz yaşındayım ve bu ağırlığı kaldıracak bir kalbe sahip değilim; mantıklı da gelmiyor zira bu durum. bir anda yerimden kalktım, salona geçtim. babam sandalyeye oturmuş, annem onu bile aramamış olduğu yere çökmüş; ağlıyordu. inanır mısın, hiçbir şey dememelerinden anladım; abimin öldüğünü. daha on üç yaşındaydı, büyüse bu yaşıma geldiğimi görse ne yapardı bilmiyorum, düşününce aynı ağırlığı yeniden duyumsuyorum. hiçbir acıya benzemiyor diyebilirim. zaten benzetmeye kalksam, onun anısına da hakaret etmiş olur, kendimi ayıplarım. o günden bu güne kaç yıl geçti; hala ekmeğin köşesini yemiyorum.
basit bir ameliyat diye girdiği hastaneden cenazesi çıkan anneannemin ölüm haberini aldığım an.ilk defa yakınımı kaybettim.Kardeşim arayıp öldü dediğinde nasıl ölür ölemez ki diyip sağa sola koşturmamı hala unutmam.Allah kimseye bu acıyı göstermesin.
karın ağrısı yaşadığınız zamandır. iki büklüm kıvrılıp allah'ım yardım et demekten başka hiçbir şey gelmez elinizden. her insan yaşamıştır bunu. tuvalete gider, karın üstüne yatar her şeyi yaparsınız, yine de fayda etmez. sadece beklersiniz ve de ağrı bittiğinde derin bir oh çekersiniz.
Ne kadar yaş aktı gözlerimden, ne acıları sıkıntıları kaldırdı bu kalp, neleri duydu neleri dinledi bu kulaklar, cayır cayır yandı ruhum. Hepsini bir şekilde atlatmaya çalıştım, çok şey götürdü ama dayandım. Fakat o an olduğum yere çöküp kaldım, koca bir yalan! Koca bir hiçmiş hayatım! Ben bu geçen yıllarda kendimi kandırarak avutarak devam etmişim, işte bunu anlayınca kalbimin atışlarını bir daha duyamadım. Kulaklarım uğultudan sağır oldu, ruhum alev alıp yandı, dinmeyen gözyaşlarım bu sefer gözlerimi ıslatmakla kalmadı, kor gibi kavurup yaktı.
Öyle bir an ki allahtan başka hiç bir sığınak olmadığını bilerek tüm varlığımla Rabbe yöneldigim...
binlerce şükür olsun, Derdime derman olduktan sonra nisyanlarda bulunarak ondan uzaklastigim...
Ne olduğunu burada yazmayacagim
ama siz siz olun ne sıkıntınız varsa, simdiye kadar allaha karşı içinizde buyuttugunuz gururunuzu bir kenara birakin ve yaraticiniza siginin...