çevresinde ki insanlar tarafından cinselliği dışında başka hiç bir değerine önem verilmeyen ve artık pes ederek çevresindekilerin istekleri doğrultusunda kendini şekillendiren kadın ya da insanlara sunacak başka birşeyi olmayan ve insanlara birşeyler sunma ihtiyacı isteyen kadının san çare olarak cinselliğini piyasaya sürmesidir.
erkekler kendilerine saygı göstermeyince "kadın hakları" diye zırvalayan kadın tipidir. ulan ben sana nasıl saygı göstereyim, a benim yurdumun g.t bacak ortada dolaşan saygın hatun kişisi? benim sana göstereceğim saygı; köprüyü geçene kadar herifçioğlunun ayıya diyeceği "dayı" kelimesi kadardır. sana saygı gösteriyorsam; bil ki, tek amacım seni z.tmektir. başka da amacım yoktur. orada burada gözüme sokmaya çalıştığın memişlerinden, ikide bir sağa sola salladığın popondan başka bir şey düşünmüyorumdur. onlarla işim bittiyse ve/veya bana verme şansın yok ise; elbetteki seni bir "birey" veya bir "insan" olarak değil, bir "obje" olarak göreceğimdir. senin göreceğin saygı da; masturbasyon yapılınca çöpe atılan peçetenin göreceği saygı kadardır.
halen anlamış değilim nitekim. bir kadın "düzgün, bakımlı ve güzel" olma arzusunu nasıl abartıp; güzelliği g.t baş açma ve erkekleri kendine hayran(!) bırakma noktasına götürebilir? sonra bu tip sex and the city hatunlarına yeterince saygı göstermeyince, adam yerine koymayınca maço olurum, kıro olurum, cinsiyetçi olurum. veya bir süre saygı gösterip, sonra umursamayınca iki yüzlü olurum. yahu anam gösterdiğim saygı, "belki verirsin" umuduyla gösterdiğim bir saygıydı. iş bitince yahut ümit kesilince; saygı da suyunu çekti. ben ne yapam? derin meme dekoltesiyle, götüyle, baldırıyla, bacağıyla saygı ve ilgi toplamaya çalışana; benim bünyeden çıkacak saygı da bu kadar. vallahi billahi "cinsiyetçi davranmayayım. modern pop sanatçısı kılıklı, sex and the city'den fırlamış hatun kişilere saygı göstereyim. obje yerine değil de, insan yerine koyayım." diye kıçımı yırtıyorum ama olmuyor. akıl ve mantık işin içine girince bitiyor, güzel kardeşim.
tamam. medya bunu bu hale getiriyor. kadın cinselliğini pazarlıyor. g.tünü açan kadını "sanatçı" yapıp karga sesiyle televizyonlarda akşama kadar oynatıyor. kadınları insan değil de; .m, g.t ve memeden ibaret birer "sex objesi" olarak pazarlıyor. kültürdür, kapitalizmdir, pazarlamadır, burjuvazinin para hırsıdır falan filan. hepsi güzel de canım kardeşim, hırsızın hiç mi günahı yok. "sen bir seks aracısın. erkeklere g.tünü göstererek, onların cebinden para çıkartabilirsin. onları etkileyebilirsin. onlardan bir takım tavizler alabilirsin." diyorlar diye; senin de hemen g.tünü, memeni fora mı etmen gerekiyor? senin bir kişiliğin, bir zekan, hayata karşı "seks objesi" olma dışında verebileceğin bir "şeyin" yok mu arkadaş? mal mısın?
bunu bizim popçulardan gülşen bile denedi ve başarılı olduysa; "ben değişebiliyorsam, siz değişebiliyorsanız, herkes değişebilir!" diyen rocky'nin hakkı var demektir.
amerikan kliplerini izleyip sex objesi olarak dans eden kadinlari gorunce "alan razi satan razi bize ne muharrem" dedigim kadin. herkesin namus bekcisi bizmiyiz.
"parayı versinler de ne derlerse desinler. ben artik haysiyet takilmiyom oluum, maddiyat takiliyom" (pardon filminden)
aslında ister kendi iradesiyle hareket ederek ister ondan hep beklendiği gibi davranıp karşısındakinin istediğini yaparak bu hale gelsin, kadınlar hep "seks objesi" olarak algılanırlar zaten. aslında kendini seks objesi haline getiren "kadın" yoktur, açık ya da örtük ona hep seks isteğinin malzemesi olarak bakan "erkek" vardır. yani kadınlık algısından söz edebiliriz, kadınların durumundan değil...
bu arada sürekli seks yaşamanın peşindeki erkeklere ne ad vermek gerekir, performanslarını kadınların hizmetine sunan kişiler olarak?
erkeklere istediğini çabucak veren, basit biridir. sonra da erkekler neden böyle böhühüh erkekler hep aynı kullanıp kullanıp bırakıyorlar diye yakınırlar.
(bkz: kendi düşen ağlamaz)
en çok emperyal mantığın kazancını artırmak için kullanılan amacından sapmış dünya düzeninin bilerek yada bilmeyerek tv, dergi, gazete vb. oluşumlara kurban giden ve buna karşı baskılarla yoğrulmuş bir toplumda ençok eziyet gören özellikle cinsel yönden talihsiz bir insandır. kendisi bu konuda çabaladıkçada küçüleceğinin farkında olmayan, feministler tarafından bol eleştiri alabilecek. ama bunu kendi çıkarları için kullanan ve sonunda erkek için ah oh güzeldi, sonucu olan. kadın için ise amacına sağlamlık katan erkeği isteğine razı edebilmesi için gereken bir adilik olarak hayatta yerini almış ve her geçen gün batarak devam eden kadındır.
sürekli babadan abiden sevgiliden kocadan şiidet gören baskı altında bırakılan, çocukluğundan itibaren kişiliği yok sayılan kadınların hayatla baş başa kaldıklarında bazen iç güdüsel olarak bazen bilinçli ve isteksizce yine kendilerini erkek korumasına bırakmak zorunda kalıyorlar. çalışan para kazanan kadınlar ise iş yerleri dahil hayatın her alanında taciz ediliyor, " evlenme yaşı " gibi saçma sapan bir baskı altında bırakılıyor yani sözde kendi ayakları üzerinde duran kadınlar bile erkeklere muhtaç kalıyor. çünkü sistem bu sistemin gereği bu.
böyle bir yaşantı içinde evden baskıdan kaçıp yine erkekler tarafından erkeklere satılıyorlar...
kısacası iki ucu boklu deynek. ya bu şiddete göz yumacaksın yada kaçıp sonunu bilmediği saçma sapan yollara gideceksin.