hemcinslerimin ' benle gelişsin' diyerek yola çıktığı, olgun bayanlardan korktuğunun, ayak uyduramayacağının göstergesidir.
nasıl seninle gelişebilir sana ayak uydurabilir ki? şöyle bişey vardır; erkek 27 yaşında kız daha 18 yaşında diyelim. erkeğin iş yaşantısı, olgun arkadaşları, olgun düşünceleri vs. var. kızcağız daha liseden yeni çıkmış, ergenlik dönemini tamamlayamamış, üniversite hayalleri var. ne beklenir ki böyle bi hayat arkadaşından. daha bu kız rock müzik dinleyecek, clublere gidip cıs tak cıs tak kıç sallayacak, daha (bkz: teoman) dinleyecek vs.. bu istekleri olması doğal olduğu kadar, yaşaması gereken hayattır. ne yapsın erkekle gidip iş yemeklerine, hafta sonu pikniklerine mi katılsın?
bir de erkek vardiyalı çalışıyorsa tam bir sorun mına koyim. herife ilginç gelmez bu hayat. beklediğidir, işi ve evi herşeyidir. kızı düşünsene bi; herifine ceketini giydirir, gece vardiyasına gönderir. gecenin bi yarısı ailesiyle birlikte bile uyumaya korkan 18 yaşındaki kız evde tek başına. aniden telefonuna kankisi ada' dan bir mesaj gelir;
- aysu hadi gel, dışarı çıkalım.
düşünün kızın psikolijisini. bitik ve yitik. sonra devamında gelişecek olaylar. yine başa saran kasetler...
kızı boşverelim. erkek şanslı bir erkektir. çıtır bir kız bulmuştur. ancak önemli olan yasaların verdiği izin çerçevesinde ki bu da ailesinin izini ile 16dır evlenmektir.
Hele bi de kız daha 15-16 yaşındayken kızı tavlamış, 17-18indeyken de nikahı basmışsa, az şerefsiz erkek değildir.
Ulan bi iki senelik evli çoluklu çocuklu birsürü arkadaşım var, hepsinin de kocası en az 10 yaş büyük.
şimdi yok sübyancı yok şerefsiz diyorsunuz. ama tüm islam dünyası tarafından gerçekliğiyle bilinen salihi buharide geçen muhammet ile aişe ilişkisinden size söyleyince şerefsiz ben oluyorum putperest pezevenk oluyorum öldürülmem gerekiyor filan. bilmeyenler için
--spoiler--
hadis :rivâyete göre şöyle demiştir: ben altı yaşında bir kız iken nebî sallallahu aleyhi ve sellem beni akd ve nikâh eylemişti. (üç sene sonra) biz medîneye hicret ettik. hâris i̇bn-i hazrec oğullarının menziline indik. müteâkıben ben, sıtmaya tutuldum. bu cihetle saçım döküldü. (hastalıktan kurtulduktan sonra) saçım gürleşti, uzayıp omuzlarıma döküldü. bir kere ben, arkadaşlarımla berâber salıncakta oynarken annem ümmü rumân bana doğru geldi ve beni çağırdı. ben de annemin yanına geldim. beni ne edeceğini bilmiyordum. annem elimi tuttu. tâ evin kapısı önün (e geldiğimizde ora) da beni durdurdu. ben de yorgunluktan kaba kaba soluyordum. nihâyet soluğum biraz yatıştı. sonra annem biraz su aldı. onunla yüzümü, başımı sıvazladı. sonra beni eve koydu. evde ensârdan birtakım kadınlar hazır bulunyordu. bunlar bana: - hayır ve bereket üzere geldin, hayırlı kısmet getirdin! di(ye alkışla) dılar. annem beni bu kadınlara teslîm etti. bunlar da benim kılığımı, kıyâfetimi düzlediler ve resûlullaha teslîm ettiler. beni hiçbir şey sıkmadı. ancak resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi habersiz görünce sıkıldım. (resûlullah bir sedir üzerine oturmuştu. yanında ensâr erkeklerinden, kadınlarından oturanlar vardı. beni resûlullah yanına oturttu). ensâr kadınları beni resûlullah`a takdîm ettiklerinde ben dokuz yaşında bir kızdım.
had
--spoiler--
bazen yaptığının ne kadar vahim sonuçlara varacağını anlamayan erkektir. Bizim tarih hocamız tam bu konuda şunlar söylerdi: '15 yaşında kızla 30 yaşında erkek evlenir ama adam, bir zaman sonra evlendiği kızın kendi öz kızı olduğunu öğrenir. Sonra farkeder 15 yaşıda iken sperm bağışında bulunduğunu ve bu spermin de kaynanasına aktarılmış olduğunu.
adam 30 yaşında olsa kadın 20 yaşında olsa bile olmayacak olaydır.ne olgunluk,ne statu,ne düşünceler uyar birbirine evlenmek için.iki taraf da ya olgunlaşarak ya cocuklaşarak kendinden taviz vermesi gerekir ki bu olmayan biri gibi gösterir insanı.taraflar belkı 40 ve 30 yaslarındaysa olabilir ancak bahsettiğimiz yas aralığında ancak eğlenilıcek bir ilişki olur.