Her ne kadar gürültülü bir Dünya'da yaşıyor olsak da, birçok insan hayatındaki aşırı sessizlik ile mücadele etmektedir. Ya yalnız yaşıyorlardır ya da sadece kendi işine bakan diğer insanlarla... Bu, özellikle de dijital çağda çok daha yaygın hale geliyor. Elbette her zaman televizyonu açabilir, müzik dinleyebilir veya en son aldığınız teknolojik bıdıyla oynayabilirsiniz. Ama ya aradığınız, bir insanla konuşmaksa? Kafanızda dönüp duran düşünceleri aktarmaksa? Büyük ya da küçük, bazı başarılarınızı paylaşmaksa?
Yalnız hissettiğinizde, sizin için çok özel olan birini göz ardı edersiniz ve ona hak ettiği ilgiyi vermezsiniz. Her zaman sizinle olan birine... Kim o kişi, bildiniz mi? Tabii ki, kendinizsiniz. Sizsiniz! Dolayısıyla, kendinizle konuşun. Sadece kafanızda da değil, açık açık, yüksek sesle! Bu kafayı yediğinizi, fıttırdığınızı, oynattığınızı, çıldırdığınızı mı gösterir? Hiç de bile!
Kendi kendine konuşmak sadece yalnızlığı hafifleten bir unsur değildir; aynı zamanda sizi daha zeki yapar. Çünkü aklınızdaki fikirleri netleştirmenizi, temizlemenizi sağlar. Karar vermeye çalıştığınız konularda zihninizi açar. Göremediğiniz şeyleri görmenizi, fark edemediğiniz şeyleri fark etmenizi, keşfedemediğiniz şeyleri keşfetmenizi sağlar. Çünkü her ne kadar beyninizin her zaman kendi benliğinizin tarafında olacağını, dolayısıyla farklı fikirleri dile getiremeyeceğini düşünseniz de, yanılıyorsunuz. Kendinizin kendinizi eleştirmesinden, bir başkasının sizi eleştirmesi kadar rahatsızlık duymayacağınız ve savunmaya geçmeyeceğiniz için, belli bir konuda normalde takınacağınız tavrın aksi tavırları da takınabilmenizi ve görmenizi sağlar. Çünkü almaya çalıştığınız bir kararda, ikilemde kaldıysanız ve aslında bir seçeneği tercih etmeyi daha çok istiyorsanız; ancak çeşitli sebeplerle yapamıyorsanız, kendi kendinize konuştuğunuzda diğer seçeneği seçmenin neden size fayda sağlayabileceğini görebilir, kararınızı değiştirebilirsiniz. Fakat aynı şeyi bir arkadaşınızla ya da internet ortamında herkese açık bir tartışma şeklinde yapacak olursanız, diğer insanların karşıt fikirleri size saldırganca ve sırf inat uğruna ileri sürülen argümanlar gibi gelebilir. Savunmaya çekilirsiniz ve objektif kararlar alma şansınız azalır.
Kendi kendinizle konuşmak son derece sağlıklı bir davranıştır, evrimsel açıdan da... Konuşabilmeyi başardığımızda ve beynimiz, ses kutumuz, genel olarak fiziksel özelliklerimiz bunu yapabilecek şekilde evrimleştiğinde, aslında amacımız sadece karmaşık bir iletişimdi. Hatta muhtemelen konuşma beyin evrimimizin sadece bir yan ürünü olarak var oldu. Ancak bunu bir şekilde başardıktan sonra, öylesine güçlü bir iletişim aracı haline geldi ki, şarkılar söyledik, şiirler okuduk, kitaplar yazdık. Daha önemlisi, kendimizi dinlemeye başladık. Bugünlerde bunu insanlar giderek daha az yapıyorlar; ancak kendi kendine kaldığında, kendisiyle yüksek sesle konuşmaya yatkın olanların duygusal olarak daha sabit, daha mantıklı kararlar alabilen, daha etkili olma potansiyeline sahip kişiler olduğu düşünülüyor. Bunlar, biyolojik ve kültürel evrimde bize fayda sağlayan unsurlar.
Ayrıca bazı araştırmalar, kendi kendine konuşmanın beyni düzenleyici ve özellikle hatırlanması gereken şeyleri daha kolay hafızada tutmayı sağlayıcı bir etkisi olduğunu gösteriyor. Burada komedyen ve yazar Franklin P. Jones'un sözünü hatırlamakta fayda var:
"Kendi kendinize konuşmanın bir faydası, en azından birilerinin sizi dinliyor olduğunu bilmektir."
Her insan kendinin dostudur. Hem de en iyi dostu. O yüzden kendimle muhabbetim iyidir konuşur dururum ama deli desinler ama manyak beni benden başka bir de annemden başka kim daha iyi anlayabilir?
ben bunu sadece içimden yapmıyorum bazen farkında olmadan dıştan da yaptığımı fark ediyorum bir de kendi kendime gülüyorum biri bu halimi görse deli der.
Çok sık yaptığım bir şeydir.yanımda başka insanların olması beni deli zannedecekler diye düşünmeme sebep olmuyor.bence kendi kendine konuşmak kasıntı kasıntı davranmaktan daha iyi bir şey.samimiyiz bir kere.kendi kendime konuşuyorum ve bunu saklamıyorum.
Ben de kendi kendime konuşuyorum. isteyen deli diyebilir ya da başka bir şey fakat hiç önemli değil. Çünkü ancak bu şekilde sakinleşiyorum. kimseye güvenip anlatamadığım şeyleri böylece rahatça kendimle de olsa paylaşıyorum. bazen bazı olaylara öfkemi, sesli düşünce ve kendi kendime konuşarak yeniyorum. daha ne olsun. iyi geliyor mu ? geliyor.
ne zaman kendi kendime konuşmalarım azalıyor, işte o zaman fevri ve birikmiş asi davranışlarım oluyor. böyle zamanlarda en iyisi canım kendimle konuşmak diyorum. çünkü beni en iyi ben tanıyıp, benle en iyi ben anlaşıyorum ve yukardaki entryleri okuyunca anladım ki yalnız değilim.
yaşadıklarımı nedenselleştirmek adına, kendimi iyi hissetmek adına, başkalaŕını iç dünyamda sesli bir şekilde suçlamak için yapıyorum özellikle araba sürerken.