sessizce hepimizin yaptığı eylemi, sesli bir şekilde yapanlara deli muamelesi yapmamız ilginç değil mi?
victor hugo nun bir sözü vardır;
insanlar, kendilerini masum hissetmek için, hapishaneleri; akıllı hissetmek için de akıl hastanelerini inşa etmişlerdir diye.
masumiyetin nerede başlayıp, nerede bittiğini tayin etmekte zorlandığımız gibi akıl sağlığımızın durumu konusunda da zorlandığımız ve bu zorlanmaları birilerini yargılayarak telafi ettiğimiz kesin.
kendi kendine konuşmak, insanın ara ara yapması gereken durumdur. şöyleki zihninden geçen bir düşünceyi kendi kendine yorumlamak ya da cevaplamak şeklinde değil de daha çok iç sesle konuşmalı insan. bu iç sese kimi vicdan der kim kalbin sesi der kimi başka şey der ama insan iç sesiyle konuşmalı, arada kendini irdelemeli insan.
halkın deli diye tanımladığı insandır. bilimsel açıklaması olan normal bir durumdur. fakat zamanla kafa yediriyor.kendi kendine konuşmayı abartıp başkalarıyla konuşma gereği duymama isteği doğuruyor. farkında olmuyorsun,kardesinin söylemesiyle fark ediyorsun.
hayatımda doğru insanlar arkadaşlar dostlar postlar olsun diye diye herkezi eleyen kendi kendne konuşan insancık.
-aaaa kimse yok s.tir et ben bana yeterim benim doğrularım bana.. yeter**
iyidir zaman zaman kendi kendine konuşmak. asıl fena olanı, kendi kendine bile konuşmayı bıraktığın, bırak insanları kendinden dahi umudu kestiğin andır. öyle mal mal durursun. olacak bir şey yoktur. beklediğin bir şey de. sadece boşluk...