bazı bedduaların anlamını anlamamıza yol açan darbeci. bizim dilimizde bir beddua vardır mesela, can veremezsin inşallah diye. hak yiyenlere, hakkı yenilenler tarafından yapılr. demek ki bu bedduanın tutması da böyle bir şey.
Kenan Evren ve avanesi ihtilalden sonra çıktıkları yurt gezilerine Bodrum da devam etmişler.Kenan Evren ve etrafı bir kafeye girmişler,hatır sormalar devam ederken,garson şefine PAŞA gelecekmi diye sormuş.Şef garson da;PAŞA saat 2 de eczaneye gidecekmiş,belki daha sonra bize gelir demiş.Kenan Evren etrafına şöyle bir bakınmış ,bizden eksik kimse varmı diye,herkes orada,bir anlam verememiş.
Topluca kafeden ayrılıp esnafı ziyarete gitmişler,kasap,manav derken berber de bir çay içelim demişler.
Berber,askıcıya PAŞAYI gördünmü demiş.Askıcı,saat 2 den önce gelemez hatta 3 ü bile bulur demiş.
Kenan Evren iyice şaşkın bir halde berbere kim bu paşa demiş,bizden başka paşa kim olabilir.Berber 12 EYLÜL
Generallerine ıkına sıkına,efendim paşa ZEKi MÜREN dir demiş.
Kenan Evren hemen yaverlerine dönüp,Bu akşam bir yemek düzenleyin,Zeki beyi de benim yanıma oturtun
bu PAŞA hikayesi neymiş bir öğrenelim demiş.
Akşam olmadan gazinolardan birinde hemen hazırlıklara başlanmış,Zekin Müren'e haber salınmış,akşam saat 9 da
bütün zevata orada olmaları emri verilmiş,bir telaş almış başını gitmiş.12 Eylül ün kudretli generallerine karşı hata
yapmamak için bütün hazırlıklar tekrar gözden geçirilmiş ve nihayet saat akşam 9 olmuş.Bütün misafirler yavaş yavaş
toplanmaya başlamışlar,12 Eylül ün paşalarıda gelmişler, en sonunda da Zeki Müren gözükmüş.Hemen Kenan Evren in
yanına oturtmuşlar.Hal hatır sormalardan sonra içkiler içilmeye başlamış,birinci derken ikinci kadehler boşalmış gece
çakır keyf ilerleme devam etmiş.Bir ara masadan bazı misafirler Zeki Müren den bir parça istemişler.Zeki Müren de
eşsiz sesiyle okumuş.Masadakiler mest bir halde kadehler tekrar doldurulmuş.Gecenin ilerleyen sattlerinde bir ara
Kenan Evren Zeki Müren'in kulaığına eğilip;Zeki bey sizden bir ricam var beni kırmazsınız umarım demiş.
Z Müren-Estağfurullaf efendim
K Evren- Zeki bey bugün Bodrum'da nereye gittiysem sizden hep paşa diye diye sözettiler bunun nedenini söyleyebilirmisiniz.
Z Müren- Efendim isterseniz akşamın güzel gidenin havasını bozmayalım bu konu aramızda kalsın.
K Evren- Zeki bey ısrar ediyorum.Lütfen beni kırmayınız.
Z Müren- Peki sayın Evren,Bu millet 12 EYLÜL ihtilalinde ve sonrasında yaptıklarınız için size ve konseye çok kızdılar
bunu da açık bir dille anlatamadılar,bu neden le size iBNE diyemediler bana PAŞA dediler.....
hiç mi yüreği sızlamadı :
türk gençlerini katlederken,,götüne cop sokup onları tekrar yalatırken,150 kişiyi işkenceden öldürürken,binlerce kişiye işkence yaparken,şimdikli türk gençliğinin halini görürken. insan demeye dilimin varmadığı darbeci-ressam.
kenan evren sevilmemelidir, kenan evren benimsenmemelidir düşüncelerine inat, nasıl ki özal bu milletinse, o da bu milletindir; nasıl ki bu milletin içinden nihal atsız çıkmışsa, kenan evren de çıkmıştır; nasıl ki yaşar kemal anadolu çocuğuysa, kenan evren de asker çocuğudur...
geçmişi kabullenmek, veya reddetmek; mesele budur!
nasıl ki ermenilere gülüyorsak ermeni soykırımı dediler diye, hala o günkü koşulları bilmeden bir savaşı soykırım diye yutturmaya çalışıyorlar diye, biz de gülünecek insanlarız netekim...
darbe oldu arkadaşlar, darbe oldu ve geçti... o zamanın koşullarına göre yapılması gerekiyordu ve yapıldı, türkiye'yi geriye götürme pahasına yapıldı, solcular asıldı, sağcılar asıldı, sol - sağ ilk kez bu kadar ciddileşti ama oldu işte!
yaşandı ve bitti, maalesef yaşandı, yaşanmasaydı belki şimdi ne bir kesim ergenekon diye çığıracaktı ne de diğerleri içeride çürüyecekti... ama belki, kesin diyemiyoruz...
kenan evren bu ülkenin vicdanıdır arkadaşlar, kabul etsek de var, etmesek de...
yargılansa da suçlu, yargılanmasa da...
sırf kendisine doğru geleni yaptığı, buna yüreği ve bileği yettiği için suçlu işte...
dahası yok...
ama şunu unutuyorsunuz, ona söverken, o bu milletin başında sadece bir dönem durdu; süleyman'lar, mesut'lar, tansu'lar, recep'ler gibi bu ülkeye zarar verdiğini bile bile yıllarca siyasette kalmadı... kaldı ki, siyaset denen pisliğe de hiç bulaşmadı; hep askerdi...
o yüzden eden bulur misali, söve söve oy verdiğiniz için işte, baydemirler, dengir mir'ler, köksal'lar, baykal'lar hala çörek durumda ülkede...
ülkücü, komünist, laik, dinci, liberal, devletçi, türkçü, ümmetçi hangi siyasi düşünceden olursa olsun seveni olduğunu düşünmediğim eski genelkurmaybaşkanı ve eski cumhurbaşkanı.
"kenan paşaaa! kenan paşaaa!
Bugün 21 dakikalığına öl. Öl. 21 dakika öl ve geri gel, yeniden ve yeniden öl sonra, yeniden ölmek için yeniden diril. Kaç çocuğu katlettiysen o kadar kere, hepsi için öl sen bugün. Kenan efendiiii! bugün 12 eylül; bu memleket seni en derin ve en taze intikam hisleriyle selamlar! bir gün çıkacağın sanık kürsüsünde salya sümük ağlarken korkudan yerlerde süründüğünü görmek dileğiyle.."
geçenler de sayın cumhurbaşımız abdullah gül beyfendi tarafından çankaya köşkünde ağırlanmış, karşılıklı sohbet edilip hal hatır alınımış, yemek yenmiş paşadır. 12 eylül'ün paşasıdır. ha bir de darbeciler yargılansın var diyorlar. bakıyorsunuz darbeye teşebbüs ettikleri iddia edilenler içeri alınıyor; ama gerçek darbecilere çankaya köşkünde hal hatır sorularak şükran bildiriliyor. ve artık gönül rahatlığı ile ben de diyorum ki "biri bizi göz göre göre s.kiyor, bizim de halan daha darbeciler yargılansın diyoruz" peh... ayrıca, şimdi şükran da nereden çıktı demeyin? ankara'nın rakımı en yüksek tepesine çıkılmasının siyasi zemini 30 yıl önceki darbe ortamı ile hazırlanacak sen de ufacık bir zuhurdan kaçınacaksın ha? haha hak hakkı, ha ha hasan atın ula bu siurunu s.ktiklerimi dışarı....
sanırım genç bakış porgramıydı bi kaç sene önce. tam aklımda değil ama idam kararlarını imzalarken eliniz titradi mi? gibi birşey sormuştu birisi. Hiç tereddüt etmeden, elim titremeden imzaladım demişti.
insanlığından o zaman utanmıştım bu adamın. umarım yargılanır ve lafının arkasında durup intihar eder. suçsuz insanların aileleri de biraz olsun rahatlar.