emir aldık ağalarımızdan. önce darbe ortamı hazırladık. milleti birbirine düşürdük. e öylece bıraksa mıydık. bir o taraftan bir bu taraftan katlettik ve düzelttik.
millete düşman lazım, düşman olmazsa milletin gözü açılır, bizim itibarımız düşer netekim.
''ege ordu komutanlığından sonra emekliliğimi beklerken bir anda k.k komutanı sonrada g.kurmay başkanı oldum. bu duruma şaşırdım. bunu ben dahil tüm ordu beklemiyordu. o zamanlar süleyman demirelin gayret ve çabalarıyla bu durum gerçekleşti. geçmişte minnettar olduğum bu şahıstan başıma ördüğü çoraptan dolayı nefret ediyorum. yanlış insanları asmışım'' olabilir.
gayet basittir. ilk önce, zamanaşımı süresi geçmiştir. hadi bunu bir yana bırakın, yaptığımız darbe halkın ezici çoğunluğu tarafından desteklendi, hatta sevinçle karşılandı. daha sonra anayasa hazırlattık ve yine halkın %92 gibi orandaki ezici çoğunluğu tarafından kabul edildi ve aynı anda beni cumhurbaşkanı seçtiler. yani beni halk seçti ve akladı. eğer, buna rağmen ben suçluysam, beni darbe yapmaya teşvik eden büyük sermaye, bürokrasi ve halkın ezici çoğunluğu da suçludur ve benimle birlikte yargılanmayı hak etmektedirler.
bu savunmaya karşı ne denilebilir ? bu kadidi çıkmış yaşlı general eskisi haklı mı, haksız mı ?
sonuçta, iki kişiyi yargılamakla, 12 eylül yargılanmış olmaz. bu tam bir siyasi soytarılık örneğidir.
gereksiz bir dava ya gereksiz bir savunma sunucaktır. adam gelmiş 94 yaşına... bu hükümet çok adil ve çok calışkan. ve hiç göz boyamıyorlar. ve herşeyi göz önünde şeffaf sunuyorlar. bu zamlar da sessiz sedasız götümüze giriyor. işsizim vasıfsız bir insan değilim. evli olmama rağmen baba parasıyla geçinmek ne kadar zor. yazıyorum. o kadar. gerisi angarya efendiler, hanımefendiler. üstüne üstlük benden 3 çocuk isteniyor.
