kemal kılıdaroğlu nun chp nin genel başkanı olduktan sonra iyice ayyukaya çıkan durumdur. gerçi chp, yani kemalizm geçmiştede komünizmin legal partisi gibi hareket etmişsede son yirmi yıldır bu çizgiden baya uzaktaydı. hatta o kadar uzaklaşmıştıki ulus devlet anlayışından nerdeyse faşizme uzanacaktı. şimdi ise işler birden değişti ve kılıçdaroğlu nun gelmesiyle partide sosyalist rüzgarlar esmeye başladı. sosyal adalet, eşitlik falan filan. buraya kadar herşey normalde burdan gerisi karışık. şöyleki; chp bu ülkedeki en tutucu ve monarşik partilerden biridir. hatta sistemin bel kemiğidir. şimdi bu partiyle kol kola gezmeye başlayan komünistler kendi görüşlerinde ne kadar samimidir. ya da sistem için birer sorun olan komünistlere yaklaşan kemalistler n kadar ulusçu ve vatan severdir. bu yakınlaşma sırf akp ve din düşmanlığı yüzündense iki grubuda diyecek hiç bir sözüm yok. yok eğer iki ideolojide aynı kaynaktan besleniyorsa bence birleşin parti kirliliği yaratmayın. yok ikiside değilse flört etmekteki amaç ne bari bunu açıklayın.
not: samimi ve gerçek komünistlere lafım yok. neye mi? adamlar en azından ne istediğini biliyor.