kemalizmin mantığının temelinde milletin selameti vardır ancak yanlış bir yol tutulmuştur,
nasıl mı ? şöyle..
dini meselelerden uzak kalan ve dinsizleşmeye giden avrupanın gittikçe ilerlediği güçlendiği hatta zamanında kendisini ezen bir osmalıya kök söktürdüğünü gören paşalar bizimde bu yolu tutmamız gerektiğini düşünerek hareket ederler ancak sonuç hiçye öyle olmaz, dininden uzaklaşan insanların manevi bir dayanağı kalmaz ve bazı bidatlara sarılırlar insanın mahiyetinde olan lider görme ve başında birini isteme mantığıyla sürekli hareket ederler( zamanında büyük çoğunluk atatürkü istedi şimdi tayyip i istiyorlar) bunun sonucunda milletin selameti değilde şahısların ve partilerinin ideolojilerini ve çıkarlarını düşünmek fikri gelişir.( tıpkı orta çağ avrupasındaki gibi)
bu demek değildirki kemalizm dine topyekün düşmandır, düşmanlıktan ziyade dinin milleti geri bıraktığını düşünür ve buna göre hareket eder. ( laiklik)
ancak tarih göstermiş ve gösteriyorki islam ülkeleri dinlerine bağlandıkları ölçüde gelişmişler, büyümüşler, burda konuşan ben olmayayım sizin tarih bilginiz olsun lütfen bir kontrol edin...
örnekler; zamane tükiyesi, osmanlı,selçuklu, orta asya türkleri, avrupa hun tükleri.
önyargı ve dini meselere uzak durma isteği çoğu kemalistte mevcut.
tanıştığım ve tartıştığım yüzlerce kemalistten aldığım bir izlenimdir. şahsidir.
dini konulara eğildiğim zaman aklın ve bilmin ışığından bahsediyorlar, aklın ve bilmin ışığı kabrin kapısına kadardır ama bu demek değildirki aklın ve bilmin ışığından ayrılıp cehalete düşelim, demek istenen şu aklın ve bilmin nazarıyla "allah" a bakmak, o zaman her düşündüğümüz şey tefekkür olur.
aklın ve bilmin ışığı iyidir ancak bazı insanlar bunu su-i istimal ederler.
yani aklın ve bilmin ışığını dinsizliğe ateizme araç ve amaç yaparlar. bu ise cehaletin daniskasıdır. vesselam.
2010 türkiyesi insanlarının sevmediği düşünce tarzı.
Adamlar babalarını tanımak istemiyorlardı belli. istiyorlardı ki aynaya baktıktan sonra oturup düşünüp babalarının ingiliz mi fransız mı italyan mı oldugu hakkında tahmin yürütsünler.
Tercih meselesi. Saygı duyarım.
çoklu organ tutulumu ile seyreden kronik seyirli, prognozu oldukça kötü sistemik bir rahatsızlıktır.
epidemiyoloji;
türkiye'de yoğun olarak görülür. toplumun yaklaşık %20-25 i bu mefhumla meftundur. %47 ise tamamen bağışıklık kazanmıştır. onlar aslandır, candır.
etiyoloji;
nedeni henüz tam olarak bilinmemekle beraber üzerinde çalışmalar devam etmektedir. postal, tank ve tüfekle olan ilişkisi üzerine çalışmalar halen devam etmektedir.
sınıflama;
kemalizm kendi arasında ikiye ayrılır.
1-laiklik takıntısı ile seyreden militarist tip.
2-benim de ninem namaz kılardı tip
Beyin-korteks düzeyinde onarılması derin harabiyetle seyreder. prognozu oldukça kötüdür.
tanı;
iyi bir anamnezle tanı konur. ileri tetkik için "göbek kaşıma testi" uygulanabilir.
göbek kaşıma testi : göbeğe kuş tüyü ile dokunulur, şayet bundan huylanmıyorsa ve gıdıklanmıyorsa göbek kaşıma testi pozitif deriz. bu da altın standart kemalizm bulgusudur.
tedavi;
tedavisi kesin cerrahidir. beyin transplantasyonu ile bu hastalar düzeltilebilir ki günümüz şartlarında bu mümkün değildir.
kürt milliyetçilerinin ve komünistlerin sevmediği bir düşüncedir. ikisinin de işine yaramaz bu. tabi, kemalizmi anlamak onur, gurur ve vefa gerektiriyor... sevmeyeni olması doğal...
edit: götü yemeyen yeni bir entry ile başlığı güncelleyebilir, aaaa yapmış da...
chp parti programının izahı s.15'de: "Kemaliz, bir dindir ki onun en büyük ve ana sıfatlarından birisi de devrimci olmasıdır." s.79'da da; "Bu sebepledir ki, onu (gençliği) Kemalizm dininin hiç şaşmayan, şaşırmayan orunçlu ve coşkun tapkanı yapmak, ona bu kutsal, ulusal ve kurtarıcı dini olanca derinliği ve inceliği ile oydamlamak ister... ta ki, Kemalizm dinine inanı artsın. işte disiplin altında gençlik böyle olacaktır. Parti bunu amaçlamış, hazırlamıştır." gibi ifadeler yer almaktadır.
(bkz. şeref aykut (edirne saylavı), Kemalizm: C.H.Partisi programının izahı, muallim ahmet halit kitabevi, istanbul, 1936)
T.D.K tarafından hazırlanan Türkçe SÖZLÜK s.153'de de; "Kemalizm türkün dinidir." ibaresine yer verildiğini görmekteyiz.
(bkz. Türkçe SÖZLÜK, Cumhuriyet basım evi, istanbul, 1994)
"kemalist" ifadesi, ilk olarak ingilizler tarafından kuvayi milliye yi tanımlamak maksatlı ortaya atılmıştır. bizim tarafımızdan ise "Kemalizm" terimi 1930'larda kullanılmaya başlanmıştır. 1934'de Türkiye Cumhuriyeti içişleri Bakanlığı, Türk kültürü ve Türkiye Cumhuriyeti'ni tanıtmaya yönelik olarak La Turquie Kemaliste (Kemalist Türkiye) dergisini yayımlamaya başlamıştır. Mustafa Kemal'in kurduğu bu düşünce sistemi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin 9 Mayıs 1935'te toplanan IV. Kurultayı'nda kabul edilen 1935 Programı'nda da "Kâmalizm" olarak geçmiştir.
aynı zamanda atatürkçü/kemalist düşünce sistemi türkiye cumhuriyeti anayasasında mevcuttur.
kemalizme faşizm diyenlerin ayrıca , bireysel düşüncenin , karar vermenin imkansız olduğu cemaat lere sempati duyması , fethullah isimli ilkokul mezunu zırcahile peygambercesine tapınmaları da özgürlük oluyor ona yanarım.
faşizm şimdi sokaklar da molotof kokteylleriyle otobüslerini, karakollarını yakıyor,insanlarını öldürüyor tehdit ediyor.
Özünde faşizmin olmadığı ama son zamanlarda faşistler tarafından da sahip çıkılarak maalesef faşist görülmeye başlanan ve bu duruma fethullahçıların da etki yaptığı atatürkçü akımdır.
Mahir çayan kemalizm'i şöyle tarif etmektedir;
Kemalizm, emperyalizmin işgali altındaki bir ülkenin devrimci-milliyetçilerinin bir milli kurtuluş bayrağıdır. Kemalizmin özü, emperyalizme karşı tavır alıştır. Kemalizmi bir burjuva ideolojisi, veya bütün küçük-burjuvazinin veyahut asker-sivil bütün aydın zümrenin ideolojisi saymak kesin olarak yanlıştır.
Kemalizm, küçük-burjuvazinin en sol, en radikal kesiminin milliyetçilik tabanında anti-emperyalist bir tavır alışıdır. Bu yüzden, Kemalizm soldur; milli kurtuluşçuluktur. Kemalizm, devrimci-milliyetçilerin, emperyalizme karşı aldıkları radikal politik tutumdur.
Kaynak: Kesintisiz Devrim II-III 3.bölüm 2-kemalizm
özünde köklü ve devamlı bir değişim yani devrimcilik olan bir ideolojidir. fakat kemalizmi savunanlar kemal atatürk'ün devrine göre ileri olan ama şimdiki zamanda geride kalmış fikirlerini savunarak, devrimciliğe en büyük hainliği yaparak kemalizmi yıpratmakta ve sapkın göstermekteler. bir ideolojiyi değişmez kurallar bütünü olarak bağnaz bir din gibi görüp savunanlar sayesinde kemalizmi insanlar sevmiyorsa onu savunanlar önce kendilerine bakmalılar. kemalizmi bir din gibi savunup onu tartışılıp yeni yönler verilmesine engel olanlar, kendi malı gibi sahip çıkanlar anlayamıyorlar ki bir ideoloji ancak günümüze uyarlanır ve geleceğe ışık tutabilirse yaşar. onu kaskatı sahiplenip her geçmişte doğru fakat günümüze uygun olmayan düşünceyi allah kanunu gibi değişmez kabul edenler sayesinde çürüyen ideolojinin suçunu da düşman gördüklerine yükleyen faşist kemalistler oldukça pek yaşamaz. ama gerçekte hep yaşar, kemalizm gelecekte başka ülkelerden daha önce demokratik yapıya bürünmektir. böyle giderse katı tutucu kemalistler sayesinde sadece adı kemalizm olmaz, başka birşey olur. atatürk döneminde bir çok ülkeden demokratikleşme yolunda önde iken şimdi ise ab ülkelerinden kemalizme rağmen demokrasi alıp güncellemeye çalışmamız ne büyük ironi... kemalizmi atatürk dönemine çakılıp kalmak zanneden bağnazlara ne dersek de faşist kafalarıyla tek kemalist kendileri sayacaklar ve geri kalanları düşman görmeye devam edecekler, kemalizm her yara aldığı konumda kendilerini değil düşman gördüklerini suçlayacaklar. oysa bir insanın en büyük düşmanı kendileridir.
bazılarının, milyar insan inananı olan islam diniyle kıyaslayarak 'bak siz de 1400 yıl öncesinden kalma...' vıdı vıdılarıyla karşı atağa geçerken paçalarından bok döktürerek savunduğu köhne, dışa kapalı ve yalnızca muhalefet aracı olarak kullanılan geçerliliğini ancak sözüm ona halkevlerinde koruyan, kokoş kadınların rağbette sınır tanımadığı ideolojik geri kalmışlığın sembolü.
oligarşi ve faşizmin garip bir harmanıyla ortaya çıkmış ideolojidir. kemalizme gönül vermiş bir grup militarist azınlığın söz sahibi olduğu, halkın geri kalanının zerre kadar umursanmadığı ve farklı düşünenlerin ezilmesi prensibine dayalı bir siyasi akımdır.