kimsenin bir iddiası değildir, salt benim düşüncemdir. bir reçetem var mıdır derseniz henüz detaylı olarak sorunun çözümü için düşünmedim.
girizgahından sonra;
kemalizm bilindiği üzere türkiye'nin son dönemlerinde ülke üzerine düşen bir gölgedir. nerde bir çatlaklık, nerde bir sızıntı varsa kurcalandığında hep kemalizm çıkar. kemalizm hakkında sayfalar dolusu yazı yazılabilir, keza yazılmıştır da. benim kemalizmle ilgili düşüncem kısa ve sabittir. dolayısı ile yapılan zibilyon tane tanım, kemalizmi pembe pamuk şekeri gibi gösterme çabaları benim için nafile olacağından dolayı kemalizmle ilişkilendirilen eylemlerin iyi olduğu sanrısı bile bana çok samimi gelmiyor.
şimdi gölge falan dedik, karabulut dedik, türkiye'yi 1960'lardan itibaren kötüye götürüp altını boşaltan bazı güç odaklarından bahsediyoruz. işte bunun altında imza olarak kemalizm manifestosunu görmemiz siz de bir şaşkınlık yaratmıyor mu?
görebilenler için sorun yok da, ya peki göremeyip kemalizm dinine bir peygamber atamakta beis görmeyen tosunculara ne demeli. bence kemalizm propagandasının can çekişmelerine haiz olan bir jenerasyonuz. kemalizm bence tamiri mümkün olan bir hastalıktır. hasta olduğunu kabullenmemek ise bence hastalığın ilerlediğine delalettir.
