dedem...istiklal savaşı gazisi...şeref madalyası niyetine bir kağıt vardı ninemin sandığında.ninem öldükten sonra öğrendim böyle bir şeyin var olduğunu. hiç bahsetmemişti böyle bir şeyden, iyi hatırlarım. ama başka şeylerden bahsederdi gözyaşları içerisinde. dedemin nasıl kahrolduğunu, babasını toprağa vermek için köylerde imam bulamadığında.toplayıp götürmüştünüz ya hani, batılılaşacağız kuruntusuyla. ardından iki satır okuyacak kur'an-ı kerim bulamadığında.toplayıp yakmıştınız ya hani , gökten indiği zannedilen şeyleri kaale almayız diye.
kahrından öldü o adam. cok yaşamadı.ki o adam vatanını mahremi olarak görmüş, yabancı eli değmesin diye canını ortaya koymuş.üstüne bir de teşekkür edip belge vermişsiniz.
hadi bana söyleyin o zaman. ne yaptınız da vatanı için savaşan bu adamı kahrından öldürdünüz? ne yaptınızda ardında bıraktığı eşini gurur duyması gereken bir belgeyi saklamak zorunda bıraktınız? ne yaptınız da o kadın bunları anlatırken gözyaşlarına boğulurdu?
sorulduktan sonra başörtüsünü bu hale getiren siz değil misiniz diye karşılık verilesi cevaptır. 11 ocak 1997 de tarikat liderlerini şeyhleri şıhları kim topladı başbakanlık konutuna diye de sorarlar.ayrıca sonucun bu olacağı belli değil miydi diye başka bir soru sorarlar. sp halkın tepkisini çektikten sonra mazlum edebiyatıyla saadetten ayrılıp ben değiştim diye ortaya çıkan adam şimdiki taptığınız lideriniz değil miydi diye bir tane daha sorarlar.değiştim derken ağzına türban lafını alıyor muydu diye de sorsunlar mı. şimdiki haline bakınca da hani değiştiydin birader sen amma da yanar dönermişsin derler. şimdi bırakın türbanı bilmem neyi de açın gözünüzü. hepimizi yıllardır aptal yerine koyuyorlar.