eğer onun oynadığı filmde, dindar rolünü oynayan karakter varsa, mutlaka üçkağıtçı, karı-kız düşkünü, faizci, düzenbaz ve nefret uyandıran biridir...istisnasız ama!
kral oyuncudur o ayrı! saf birini ondan daha iyi oynayacak yoktur herhalde.
sinemaya ertem eğilmezin tatlı dillim filmiyle adım atan, özellikle canlandırdığı inek şaban tiplemesiyle türk halkının sevgisini kazanmış büyük oyuncu.
türk sinemasının yetiştirdiği en büyük komedyenlerden, aktörlerdenden biri. o kadar büyük bir değerdir, öyle bir fenomendir ki üniversitede bitirme tezini bile tv ve sinemada kendi güldürüsü üzerine yapmıştır.
Hala filmlerini, özel televizyonlar yayınlayacak bir şey bulamadıkları yüzünden yayınlayıp duruyorlar. Ve kendime ait bir duvar yazımı anımsıyorum. '' incecikten bir yazar geçer/ Gezer TELiF TELiF diye..'' Yazarın yerine Kemal Sunal'ı koyabilirsiniz tabii ki!...
- kemal sunal!
+ sun* ne baba?
- margarin, yeni çıktı!
++
- kemal sunal!
+ kem ne, sun ne bilmiyom ben baba?
- hani bi çiklet vardı ya adı domdu, hatırlarsın?
+ hee?
- ..bunlar da onun nanelisiyle mentollüsü!
- tımam.
kanalların hala daha büyük bir iştahla filmlerini yayımladıkları ve hatrı sayılır derecede reyting elde ettikleri lakin ailesinin, adına yapmak istedikleri belgesel için gram zahmet sarfedilmeyen, haksızlığa ve hatta ihanete uğradığını düşündüğüm ustadır.
adı her geçtiğinde gülümsetendir.
hala daha aramızda hissetiğimdir.
'recep ivedik' denilen idük belirsizi ile karşılaştırılmasına ise ağzı bırakıp kç ile gülünesidir.
komedyen olarak hiç kimsenin şimdiye kadar kalitesine ulaşamadığı adam. tarzı harika. yaş ilerledikçe onlarca defa görülen filmlerinden bile yeni tatlar alınabiliyor. daha önce farkedilmemiş bazı ince espriler yakalanabiliyor.
türk sinemasının usta ve unutulmaz oyuncusu.
şuan dahi olsa o kaç senelik filmlerini izlerken, 10 kere, 20 kere, 30 kere izlemiş olsak bile bizi güldürebilen rahmetli türk sineması ustamız.
yükseklisans yaptığım üniversiteyi gecikmeli de olsa bitiren, hatta orada "tv ve Sinemada kemal sunal güldürüsü" adlı yükseklisans tezini veren türk sinemasının komedi ve drama dalının piri. zamanında tootsie ve mike hammer'ın türk versiyonlarını sırasıyla şabaniye ve bay kamber olarak yapmışlığı da vardır.
Kibar Feyzo Kemal Sunal'ın en unutulmaz karakteriydi. Sinemanın "Şaban"ı Kemal Sunal'ı ölümünün 8. yılında ailesi ve birkaç dostu dışında hatırlayan çıkmadı.
Ölümünün sekizinci yılında, dün, sade bir aile töreniyle anılan Sunal'ın oğlu tiyatro oyuncusu Ali Sunal, anma törenine katılımın az olması konusunda, "her sene böyle anıyoruz. Vefasızlık olup olmadığı konusunda bir şey demeyeceğim. Yaz zamanıdır" dedi. 3 Temmuz 2000'de, "Balalayka" filminin çekimleri için Trabzon'a gitmek üzere uçağa binen ünlü komedyen, havalanmadan kısa süre önce geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetmişti.
Televizyon kanallarının, neredeyse her gün yayınladıkları filmlerini bir reyting aracı haline getirdiği Kemal Sunal, canlandırdığı unutulmaz karakterleri ve sinemaya katkıları nedeniyle, her yıl standart kısa bir biyografik hatırlatmayla anılmaktan daha fazlasını hak ediyor.
Kemal Sunal der ki..
Kalabalık kadrolu filmlerinde, diğer karakterlerin etkisini kırmadan kendi rolünün hakkını fazlasıyla veren Sunal, "Süt Kardeşler", "Hababam Sınıfı" ve "Tosun Paşa" filmlerinde farklı "Şaban" kimlikleriyle, saf, içten, sıkça kandırılan ama kandırmayı da bilen, sevimli bir karakteri oynuyordu. "Kibar Feyzo", "Salako" ve "Köyden indim şehre" filmleri ise dönemi gereği Sunal'ın toplumsal sorunlara daha çok yaklaştığı rolleri içeren filmlerinden oldu. Bu anlamda "Kibar Feyzo" filmi ve karakterin kendisi, düzen eleştirisi açısından oldukça başarılı bir örnektir.
12 Eylül ve sonrası, hep aynı son
80'li yıllarda "Katmadeğer Şaban", "Ortadirek Şaban", "Zübük", "Tokatçı" ve "Çarıklı Milyoner" ile Sunal'ın karakterleri, artık serbest piyasa ekonomisinin içindeki öznelerdendir. Ülkenin içinde bulunduğu duruma paralel olarak gelişen senaryolarda Sunal, bu kez işçi ve köylü yerine küçük burjuva veya patron olarak güldürmekte ve eleştirmektedir. 90'lı yıllara gelindiğinde mücadelede görülen zayıflama, sanattaki dönüşümün bir yansıması olarak Kemal Sunal filmlerinin eski gücünü yitirmesine de neden olmuştur. Sunal artık çok az filmde oynamakta, birkaç televizyon dizisiyle yetinmektedir.
Geride bıraktıkları.. 12 Eylül 1980 darbesinden önce yarım bıraktığı üniversiteyi, Marmara Üniversitesi iletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümünü'nden mezun olarak 1995 yılında bitirdi ve yüksek lisans yapmaya başladı. Yüksek Lisans tezi, komedyen kimliği ile Kemal Sunal'ın ve filmlerinin incelenmesidir ve ölümünden sonra ailesi tarafından yayınlanmıştır.
Dünya sinema tarihinde sanırız çok az oyuncunun filmografisi sayısız tekrar edildiği halde bıkmadan seyredilen türden olmuştur. Bir düşünün, bugün bir televizyon kanalında "Kibar Feyzo" oynasa izlemez misiniz? * *
hüznü insanın içini acıtan gülümsemesi seyircinin kakırdamasını sağlayan muhtekalade sanatçıdır kendisi, kemal sunal hüznüfilmlerinde çokça kullanılmasada komedi içindeki hüzün en büyük acıdır sanki.
çocukluğumun kahramanı. onun için ne söylesek az. keşke yaşasaydı ve onun karşısına geçip seni çok sevdim be abi diyebilseydim. en son kareler var aklımda kültürsüz bir futbolcuya gönderme yapar gibi hayatının ikinci baharında diplomasını alışı var , annemin ders çalışma ödülüm olarak bana hababam sınıfını izletişi var , yarınlarda yarınlarda seni sevmek var. ben senin 32 dişini de sevdim abi.
gerçek kişiliği olmayan, olsa da bilmediğimiz bir sinema oyuncusu. 80 küsür film yapıyorsun "salako", "ben eşşeğim değil mi?" gibi ilkel esprilerle türk köylüsüne alışkanlık yapıyorsun. almanya'da senin yüzünden bir inek şaban nesli oluşuyor.
hıçbir filmini sonuna kadar izleyemediğim ender insan. toprağı bol olsun.