Yeşilçam'ın en parlak döneminin altın çocuğu. Yeşilçam kimilerinin iddia ettiği gibi 'dandik' değildir, elbetteki inişler çıkışlar olmuştur. Eldeki sınırlı imkanlar ile en iyi neler yapılabilir'in bir örneğidir bazı Yeşilçam filmleri aslında.
komedi filmleri bir yana zaten ama öğretmen adlı filmindeki geçim sıkıntısından kafayı üşüten öğretmen rolünü adeta yaşayarak oynamış olan türk sinemasının efsanesidir.
Hemen her filmi mesajlarla dolu adam.
küçükken gülmek için izlerdim. Şimdi ise her filminin mantığını anlamaya çalışıyorum zira boşuna yapılmış bir şey yok pek.
Filmlerini ezbere bilirim ama yine izlerim bunu basarabilmis buyuk sanatci ruhu sad olsun sirf bizi gulduruyor diye cenette de gidebilir cunku insan gulunce malum kanserli hucreler yok oluyor.
bugün ölüm yıl dönümü olan türk sinemasının büyük oyuncusu. yıllar yıllar sonra bile filmlerini izlediğinizde hala yüzünü güldürüyor , düşündürüyor ve hüzünlendiriyorsa üzerine pekte konuşulmaması gerekir ya da bu zamanda bu yapımların inadına üzerine uzun uzun konuşmak gerekiyor.
-Çay yok bok için,
-Sen içme lan arap bokunu çıkarıyorsun,
-Ben ananın olduğu kisima gidiyorum ona söylerim
gibi efsane repliklerin sahibi. bugün 15 yıl olmus büyük üstat vefat edeli. allah mekanıni cennet etsin.
türkiye`de komedi deyince akla gelen ilk isim. kendisi komedinin kralı olarak tarihe geçmiştir. kibar fevzo gibi sosyal içerikli komedi filmleriyle gönlümüzde taht kurmuştur. aramızdan erken ayrıldı. şahan gökbakar gibi soytarıları görünce onun yerinin kolay kolay doldurulamayacağını anladım. allah rahmet eylesin.
kemal sunal öldü haberini yayınladıklarında komik bir şey sanmıştım. çocuktum. o adamın o büyük oyuncunun o büyük sanatçının gideceğine inanamıyordum. çocuktum ve her an bir yerlerden çıkacak gibi geliyordu. hep onunla karşılaşma tanışma hayaliyle büyüdü bir nesil. nesine güvenip bindirdiler uçağa...
binme be usta uyma onlara demek isterdim yanında olup. ama vade meselesi geldi ya orada olmazdı belki ama sonra...
neyse efenim her filmi de güzeldir maşallah onu görüp de gülümsemediğim film yoktu. çocukça ve safça güldürürdü.
kendi aforizmasında kendi ütopyasını üniversite tezi olarak belirlemişti. vardığı kanı da şuydu:
bundan 50 yıl sonra bile gülünüyor, çünkü halkı halka anlatan hep iyilerin kazandığı bir dünya.
peki böyle bir şey var mı efenim?
kemal sunal'ımız gitmiş, iyiler kazanmışsa da böyle kazansın. mekanı cennet olsun.