istiklalde elimi sıkan istanbul büyükşehir belediye adayı. 3-5 kişi toplanmış yürüyolardı istiklalde. yanlarında pembe, mor yamalı animatör kılıklı bi adam vardı jiguli tipli. ben zaten ilk onu gördüm heralde dikkat çekip adam toplamak için falandı. sonra bi kadın koşa koşa geldi bi fotograf cektirebilir miyiz diye. orda zaten bende film koptu 'ya bu adam baskan adayı diil mi, film setinde miyiz biz' diye. bir yandan da ntv kameraları çekiyo kemal kılıçdaroğlu ve çevresinde 3-5 tip bide benim boş bakışlarım. kendisi ilginç bi gün yaşattı 2 gündür elimi de yıkayamıyorum..
Cevremdeki chp'li insanlar ve onlarla beraber digerlerinin genel fikirlerine bakildiginda, baykala ragmen chp'ye oy veren kitleyi, kilicdaroglu'na oy vermenin dayanilmaz hafifligi moduna sokmus olan, yerel secimleri kaybetse bile insanlara tekrardan ecevit tipi ' durust ve onurlu' siyaseti hatirlattigi icin, sonuna kadar desteklenebilecek, saygi duyulasi politikaci.
bazılarının iddia ettiği gibi başbakana ayar filan vermemiştir. hatta daha rezil olmuştur. yediği ayarın üzerine sadece susması gerekirken daha saçmalamış ve yerin dibine batmıştır. zaten seçimde yok olacağı için şimdiden susması hayrına olacaktır.
garibim fukarayım ayaklarıyla kağıttepeyi gezerken ayakkabısı yırtılan belediye başkan adayı. doğan medyasının yakında kerametlerini gördük vallahi bu adam aziz diye manşet atması bekleniyor.
hakkında bu kadar çok şey söylemenin ne anlamı olduğunu merak ettiğim ibb başkan adayıdır. sanki biz "dürüst, helal süt emmiş" ya da "namus yoksunu" falan deyince millet ona göre seçimini yapacak.
ssk'da görev yaptığı sürede hakkındaki iddiaları duymuş mudur, duymuşsa ne cevaplar verecektir merak ediyorum doğrusu.
aydın doğan medyasının seni pamuklara sarmalar sararım dediği erkek güzeli. aynı zamanda ibb adayı. bugün öğrendik çok fakirmiş. üzüldük istanbullular olarak. kağıttepe'de ev arıyormuş, orta halli. bence bizim oralara gel. gaziosmanpaşa tarafına. orada bütçene uygun, otobüs duraklarına yakın bir ev ayarlarız sana. semt pazarından bi de ayakkabı alırız sana gül gibi geçinir gidersin valla.
sarı çizmelerini giyip istanbul da çamurlu sokakları dolaşacağını söyleyen chp nin ibb adayıdır. kendisi istanbul un olmayan su sorununa da çare bulacak , trafikte alternatifler sunacakmış.
ibb başkan adayı olmasını olumlu karşılamıştım ama görüyorum ki chp'nin kronik muhalif özelliği kendisine de sirayet etmiş. icraata talip olanlardan laf değil proje beklenir. kendisinden müfettişlikten ziyade ne yapacağını açıklamalıdır. şovenizm kendisine kazandırdığı oydan daha fazlasını kaybettirecektir.
takip ediyorum; söylediği en önemli söz istanbulun parasını halka harcıyacağız, birilerine yedirmeyeceğiz. çok güzel sözler. şahsım adına da bu ülkenin parasını haksız şekilde götürenlerin boğazında kalmasını temenni diyorum.
gel gör ki parayı yandaşlarına yedirmek kadar kötü bi şey o parayı yanlış projelerde çarçur etmektir. yani ölü yatırımlar aynı şekilde belki daha fazla kayba yol açarlar. kendisinin anladığım kadarıyla projesi yok. çünkü kendi ifadesiyle bu görevi istemediğini dile getirdi. ve açıkladığı bir proje de yok şu ana kadar. şu sorunu halledeceğim demek proje değildir. üzerinde ciddi çalışma gerektirir projeler. bu kadar çok proje lafını kullandıktan sonra en son olarak şunu dile getirmek istiyorum. kendisinin dürüstlüğüne güveniyorum. iyi bir insan ve siyasetçi profili çiziyor. ama malesef chp'nin çürümüş yapısı içinde olmayacak duaya amin demek için yola çıkmış görünüyor. kazandığı popularite kendisi için avantaj ama seçimi kazanmak için yetersiz kalır.
demek istediğim şudur ki keşke hazırlıklı olmuş olsaydı ve muhalefet yapmak yerine yapacaklarından bahsediyor olsaydı. dürüstlük önemli bir erdem ama seçimi tek başına kazandırmaz.
fakir ailelere kömür yerine ucuz doğalgaz, kömür-makarna yerine para yardımı...
bunlar vaatlerinin bir kaçı...
ee, ne anladık bu işten, ne farkınız var eleştirdiğiniz adamlardan?
--spoiler--
sahrayıcedit mahallesi'nin yanına yeni sahra mahallesi kurdular, halbuki sahrayıcedit zaten yeni sahra demek... olimpiyatı yok, olimpiyat stadı var. 3 kilometreyi 3 saatte gidersin, formula pisti var. manifaturacılar çarşısı'nda plak satılıyor, sahaflarda halı... "ak"merkez mavi... yolcu otobüslerinin yüzde 99.9'u anadolu'ya gider, otogarı avrupa'da... "ahır"kapı'ya gemi bağlanıyor, yedikule "zindan"larında konser veriliyor. sultanahmet "cezaevi" otel... bostancı'da bostan yok, tarlabaşı'nda tarla yok. beşiktaş'tan üsküdar'a geç, 2 kilometre, parayla; beşiktaş'tan florya'ya git, 22 kilometre, bedava... tarihi "hipodrom"da ramazan kutluyorlar, atları koşturdukları veliefendi, şeyhülislam!
vereceğini söylediği parayı, uluslararası kararlarla çıkarılmış olan "aile sigortası" çerçevesinde sosyal devlet kapsamında gerçekleştirecek olan adamdır. kömür-makarna yardımıyla aynı kulvarda değildir.
uzun süreden sonra çikolata etkisi yaratmış şahıs. çikolata etkisi diyorum çünkü, her kesimden sempati toplayan kişileri çok uzun süredir görmemekteydik. böyle olması da rakiplerinin eşyanın tabiyatı gereği sinirlerini bozmakta, ki bu normalidir. ancak sayın kılıçdaroğlu siyasette uzun süredir unutulan şeyleri hatırlatmıştır. bir kere düzeyli bir şekilde tartışmanın mümkün olduğunu göstermiştir (burda her ne kadar nefret etsem de dengir fırat'ın o düelloda ki düzeyliliğinin payını da göz ardı edemem). siyasette yolsuzlukların aslında ortaya çıkarılabilen şeyler olduğunu göstermiştir. belki de en önemlisi, büyük önem taşıyan konuların açıklığa kavuşmasında 3. sınıf demogojileri değil belgeleri kullanmıştır. bu perspektiften bakınca başbakanın da muhalif parti başkanlarının da çıkarmaları gereken büyük derslerin olduğunu düşünmekteyim.
şimdi kendisi istanbul büyükşehir belediyesi başkanlığına aday. her ne kadar şuanda türkiye'de bir insanın oyuna nail olacak yeterlilikte bir parti göremesem de kendisinin oy vermek için iyi bir sebep olduğunu düşünmekteyim. ama biraz da korkmaktayım. çünkü istanbul sıradan bir yer değil. dünyadaki bir çok ülkeden bile fazla çapraşık ilişkilerin varolduğu ve bir çok görünmeyen dinamiğin olduğu bir yer. dolayısı ile kemal kılıçdaroğlu gibi vakur bir kişinin "dürüst" olduğu için yok edilmesinden korkmaktayım. yine de bir yerden başlanmalı tabi ki.. seçildiği taktirde ülke için değişik bir tecrübe olacağının ümidini taşımakta, başarılar dilemekteyim.
kendisi hakkında projesi yok diyen kişiler bu güne kadar istanbul yada başka bir belediye başkan adayının seçim öncesi proje ortaya koyduğunu gördü mü ? şimdiye kadar hiç kimse proje ile seçim kazanmadı. projeler sorunlar tespit edildikten sonra yapılır sorunları tespit etmek için önce sorunları görmek sonra seçimi kazanmak sonraki süreçte soruna göre projeler üreterek yapmak gerekir. rte istanbul belediye başkanı olur iken elinde hangi projeler vardı? ***
