akp'den kıçlarına tekmeyi yediklerinde baykalı devirerek kılıçdaroğlu ile daha önceden hazırladıkları chp'yi benimseyip muhalefet eylemleri içerisine girdiler. chp'nin tabanından gereken desteği alamasalar da yerleştirdikleri vekillere pkk lehine yorumlar yaptırarak chp'yi sabote ettiler ve chp'li tabanı vatan haini gibi göstermeye çalıştılar. toplumsal dönüşümleri sağlamak öyle kolay bir iş değil. kolay sandılar. sürecin gelişme biçimi hakkında biraz hafıza tazelemek gerekiyor:
hesaplamadıkları tepkiyi ilk kez 3 temmuz 2011'den sonra fenerbahçe'liler tarafından aldılar. sokağa döküldü insanlar ve üstüne bunu sert bir mizaha çevirdiler.
tabi hırçınlaştılar. hata üzerine hata yaptılar. sonunda vazgeçtiler ancak uefa'dır şudur budur bize kitleyeceklerini kitlemeyi de ihmal etmediler. olsundur.
iyiden iyiye tayyip "hop lan höst noluyo" demeye başlamıştı. 2010'dan beri kaşınıyordu ancak, şike davasına destek vermeyerek kaşıntısını iyice gösterdi.
sonra gezi parkı olaylarını fırsat bilen marjinal grupları destekledi cemaat el altından. o sorun aşıldı. yarısı temiz yarısı kirli olaylardı gezi parkı olayları. herkesi zan altında bırakmaya gerek yok.
17-25 aralık kumpası ile tayyip'i kaşımak farz olmuştu. o sorun da aşıldı, gene yakayı ele verdiler. eklenmesi gereken bir şey var ki halk önce 3 temmuz ile sokağa çıkmayı öğrendi. sonra gezi parkı ile tekrar etti. sonra ne oldu? 15 temmuz 2016 darbe girişimi. halk gene sokağa çıktı. sokağa çıkacağı kesin olan bir halk varken halkın sokağa çıkmayacağını hesaplayarak davrandılar.
kemal kılıçdaroğlu'nun görevi darbe gecesi ve sonrası bu ne biçim hükümet, hep bunlar başımıza sardı bunları falan diyerek suyu bulandırmaktı. yapmadı. hedefe koyuldu.
rkdşlr bunu benden duymanızı isterim, 15 temmuz cuntası siyasi - bürokratik düzlemin pause tuşuna bastı. maddi sebepler veya dış kaynaklı paradigma değişimleri olmazsa uzunca bir süre üç partinin yönettiği bir devleti göreceğiz. çünkü 15 temmuz türk sağının ülke suya gömülse de biz görünmez iktidarız mitini yerle bir etti. böyle bir şey artık yok. türk sağı uzun müddetli bir rehabilitasyona uğrayacak ve rehab sonunda eskisi gibi onun sırtından bunun kuyruğundan siyasal ve ekonomik güç devşirebileceği bir aparat olmadığını görecek. bu el koymalar, gözaltılar, tutuklamalar, sorgular ve davalar bunun için var.
sağın uğramakta olduğu rehabilitasyonun açtığı boşluğu gören ilk lider de kılıçdaroğlu oldu. darbe girişiminden beri anadolu'yu vıngır vıngır gezmesiyle olsun, fetö'den canı yananların mağduriyetlerini gidermek için yaptığı mesaiyle olsun, yürütme ile gösterdiği uyumla olsun, kılıçdaroğlu'nun daha fazla inisiyatife ve söze sahip olmasına yol açan süreç chp'nin doğuya açılma manevralarına doğru gidince kck'nın götü yüzlük ampul gibi yandı. kck denkleme bir baktı ki kılıçdaroğlu 40 günde bağımsız değişken oluvermiş, şırnak diyor, hakkari diyor. ne yapıyor ? bildiği tek şey olan kaba kuvvete başvuruyor.
cemil bayık denen bok sentezleyici anf'ye konuşmuş, bu suikast için diyor ki apo'nun hayatı tehlikedeyse hiçbir liderin güvenliği yoktur... ibneyi görüyor musunuz ? bölgede sivil siyaset içinde güç olmaya çalışan biri çıkınca bana acı acı saplanıyor diyemiyor da, bizzat sürgün ettikleri apo'nun şeyi diyor ahhahahhhahahhhahahhahh...