gün yok ki kemal kılıçdaroğlu kıvırmasın, laf yemesin, küçük duruma düşmesin. bir parti başkanı olarak partinin karizması için çok şey kaybettiriyor belli ki.
fakat kendi kendine büyük mesele ettiği yolsuzluk ve havuzlu villa konularında hiç mi hiç tutarlılık gösteremeyen -ki zaten yolsuzluk meselesinde daha önceden yapmış tutarlılığı- nerden baksanız 10 kez akp'lilere havuzlu villaları ile yüklenerek bunlara rağmen kalkıp havuzlu villa alması gerçekten abartı olmuş ve beni chp'yi bitirmek için mi acaba bu adamı getirdiler? sorusunu kendi kendime sormaya itmiştir.
yani bu havuzlu villa polemiğinden sonra artık chp genel başkanının iki yüzlülüklerini, yalanlarını görmeyen kalmamıştır diye düşünüyorum. bu dakikadan sonra chp'yi ve kemal kılıçdaroğlu'nu savunabilen insanlara da şimdiden "hassiktir" diyorum.
kayısı üreticilerinden medet umar bir tavır içerisinde de bulunmuş efendim kendisi ve çok haklı olarak kayısı ile alakası olmayan anayasa paketine hayır demeye davet etmiş. anayasa lan bu! kayısısız anayasa paketi mi olur?
hayırda hayır vardır gibi bir sloganla sebepsiz yere referanduma muhalefet olmaya çalışan bir başkanı kim kabul edebilir ki? ya chp'lilerin alayı gerizekalı, ya da büyük bir komploya kurban gidiyorlar. kemal kılıçdaroğlu chp'nin sonu olacaktır.