beyefendi bir kişilik olduğu 100 km den belli olan biri. o yönüyle takdir edilesi. yahut ben bu yaptığı death match'leri artık huy edindiğini düşünüyorum yavaş yavaş. bu medyanın istediği bir şey zaten. bol malzeme çıkıyor. lakin çok fazla onların gazına geliyor gibi geldi bana.
ortaya hep 'bakın millet şu adam şöyle şeyler yaptı, millete hesabını versin' diye atılan, sonra hakkında iddiada bulunduğu kişilerle karşı karşıya geldikten sonra, iddialarına cevap veren kişilere sadece güzel/konuşuruz/evet gibi cevaplar verebilen chp milletvekili.
hayır madem ispatlayamayacaksın neden ortalığa çıkıyorsun. Tamam hadi gaza geldin iddiada bulundun cevap alınca neden 'tamam bu konuda haklısınız' demiyorsun? Ama sen de haklısın parti politikası*na aykırı davranmış olursun o zaman.
ya$inin 70 oldugu her halinden belli olan politikaci.
melih gokcek : ben bunlari 168$ a satin aldim.
k. k. : o zaman siz yalan söylüyorsunuz, halki kandiriyorsunuz az önce 168 Euro 'ya aldim demistiniz.
hocam anladik mualifsinde adamin dili sursmus bunlardan medet umacagina git adamin yolsuzlugu varmi onlari arastir ya.
halkı insan yerine koydukça, daha çok saldırıya uğrayacak insan. adam ankaralıların nasıl kazık yediğini -hem de sadece doğalgaz konusunda- anlatıyor, bizim güzide ankarlılarımız da ''yok konu dışına çıktı, bak nazlı ılıcak neler diyor, melih baba döşedi buna, edi büdü heele hübülü'' diye hala adamı inkar ediyor.
makarna-kömür yardımıyla yaşayanlarla sesleniyorum *. hala gökçek'i savunuyorsanız gidin makarnanızı, kömürünüzü alın. ama o makarnayı yerken de aklınıza gelsin ne hale düştüğünüz. etiyopya'Da, somali'de, çad'da açlıktan ölmek üzere olan zenciler gibi yardım alıyorsunuz, hem de başkent'te. sonra da biz medeniyetten bahsedeceğiz bu ülkede. azıcık gururlu olun gururlu...
not: eğer hala birisi gelir de ''sizin gibi düşünenler yüzünden biz eziliyoruz vıdı vıdı'' diye i.melih'i savunacak olursa, onun ağzına yüzüne gözüne sı-ça-rım. valahi yaparım...
sol kesimin, daha doğrusu akp karşıtlarının bir bok zannettiği şahsiyet. sütten çıkmış ak kaşık değildir dedim eksi yağmuruna tutuldum. hayır zerre kadar s.kimde değil ama gerçekten de siz bu adamı superman falan mı zannediyosunuz? kurtarıcınız falan mı bu delioğlan? güldürmeyin beni. burada ne kadar taraflı yorumlar yapıldığı 11 yaşında ki yeğenim tarafından bile farkedildi. ne kadar salak durumuna düştüğünüzün farkında bile değilsiniz.
ilkokulda dayak yiyip sonra abisini görünce histeri krizine giren velet gibisiniz. bu abi sizi dövenin hakkından tam manasıyla gelseydi bunu kabul ederdim. ama böyle saçma sapan, rezalet (kılıçdaroğlu ve münazaraya girdiği diğer taraflara söylüyorum) olmaz.
ulan biri de çıksın bana desin ki "falanca siyasetçi yememiştir". a'dan z'ye yemeyen yoktur. önemli olan yediklerinin yanında iki lokma da halka hizmet etmiş midir? ulan chp ne zaman halka hizmet etti? yedikleri yanında kar kaldı. bırakın bari hizmet edenlerde yedikleriyle kalsın. sen hem hizmet etmiyceksin, hem yiyceksin, ama hizmet edipte yiyene kızacaksın.
sadece link verdiğim ve birçoğunuzun okumadan eksilediğiniz yazının bir bölümü burada. okuyun ve öyle eksileyin.
--spoiler--
Kılıçdaroğlu, 1992'de genel müdür oldu. Ziya Yalçın Sayın döneminde kâr eden SSK'nın zararı, onun yönetiminde trilyonları, hatta katrilyonu buldu.(evet bizim verdiğimiz primler acaba nereye uçtu?) 1992'de SSK'nın zararı, 2.5 trilyon . 1993'te 8 trilyon ; 1994'te 19.3 trilyon ; 1995'te 81 trilyon ; 1996'da 144 trilyon ; 1997'de 336 trilyon ; 1998'de 447 trilyon ; 1999'da 1 katrilyon 111 trilyon . (YTL ile zarar: 2.5 milyon YTL'den başlayarak, 1 milyar 111 milyon YTL'ye kadar varıyor) Bu zararda, Kemal Kılıçdaroğlu'nun keyfi yönetiminin hiç mi payı yok?
Kılıçdaroğlu hakkında çeşitli müfettiş raporları da bulunuyor. işte hakkındaki iddialar:
- Sözlü talimatla sınav komisyonlarını mevzuata aykırı olarak değiştirmiştir.
- Yazılı sınav belgelerini hurda ambarına göndermiş, sözlü sınav tutanaklarını kaybetmiştir.
- 1993'te yapılan sınavda, cevap kâğıtlarına -sınav merkezleri, öğrenim durumu ve başvurulan görev itibariyle-ilâve puanlar verilerek, 1937 kişi fazladan kuruma alınmıştır.
- 1996'da, yeterli puanı (70) tutturamadıkları halde, Özlem Nazenin, Ali Ekber Yavuz, Mesut Susuz, Yılmaz Kılınç, Tülin Kalın, ek puan verilerek, yönetmeliğe aykırı bir biçimde işe alınmıştır. Suna Geyik, 18 yaşını bitirmemesine rağmen, usulsüz olarak sınava sokulmuş, kazandırılmış, 18 yaşını doldurduğunda işe başlatılmıştır. Medet Kalkan, 10 ay ağır hapis cezasına çarptırıldığı için, devlet memurluğuna alınma şartlarını taşımadığı halde, işe başlatılmıştır.
- 1998'de, ÖSYM ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın sınav yapmaya zamanı yok gerekçesiyle, iş için yeterli başvuru bulunmadığını da ileri sürerek, sınav yapmadan 500 civarında kişiyi usulsüz olarak atamıştır. Oysa yeterli başvuru vardır; ÖSYM'nin sınav takviminin dolu olduğuna dair de bir belge bulunmamaktadır.
- Kılıçdaroğlu, bütün bunları belgeleyen müfettiş raporlarındaki suçlamaları, zaman aşımına uğratmış, kendi oluruyla ortadan kaldırmıştır.
- Kılıçdaroğlu 6.1.1999 tarihli dilekçe ile de, daha önce kendisi hakkında yargıya intikal etmiş dosyaların takibinden vazgeçilmesini talep etmiş, bu talep bakanlığın 7.1.1999 tarihli oluruyla uygun bulunmuştur.
hazreti eyüp sabrına sahip, beyefendi. adam gibi adam. seviyesini gökçek gibi kenar mahalleli ağzıyla düşürmemeyi, bununla birlikte beyefendi terliyor mendil verin tarzında ince ince alay ederek gizliden karşısındakini rezil etmeyi tercih etmiştir. gökçek zırvalamalarıyla sinir krizine giren bendenizi gülümsetebilmiştir.
melih gökçek'i rezil rüsva etmiş olsa da insanların gözlerini yumup kulaklarını da elleriyle kapatarak "banane banane, duymuyorum ki" demesine neden olmuş kişi. hadi melih gökçek'i hepimiz bilirdik de ona inananların da aynı kafadan olduğunu öğrenmek tuhafımıza gitti.
herşeyden öte edepli , adaplı saygılı bir insan kendisi.bu her haliyle belli. insan adabını bilmeli kardeşim öncelikle.
diğer konularla ilgili zaten entry 'girdim' gerekli 'i' yerlere.
çok efendi üslüpla dinler kendisinin ve partisinin yaptığı saçmalıkları maşallah. zaten ben bir şeyler biliyorum ama anlatsam, siz anlamazsınız ki, tavrı takınıp, halkına yükseklerden bakan bu insanlar yıllarca ezmedi mi? bizleri.
allah'a şükür halk yemiyor artık bu kişileri. *
akp'yi bitirebilecek tek adam(mış). yaşadı akp o zaman.
elektronik sayaçla mekanik sayacın farkını bilen biridir kendisi.
Atlanan şudur. Kılıçdaroğlu der ki; ankara'da doğalgaz tahsilat oranı %90 iken neden pahalı ön ödemeli sayacı almak zorundayız? halktan parayı tahsil edebilecekken neden bu pahalı sayacı halka dayattınız?
seçme hakkımız neden yok demekte. eğer halk diğer sayacı alsa idi - ucuz olanı - 145 euro karlı olacaktı.
yani anlamayanlar için tekrar ediyorum "adam elektronikle mekanik sayacın fiyatını yanlışlıkla kıyaslamamıştır"ve bunu bir kaç defa belirttiği halde anlaşılamamıştır.
ve zaten melih gökçek bir yerde demiştri ki biz o 150 euro farkla yatırım yaptık.
almadığı bir parayla yatırım yapamayacağına göre kendisi de kabul etmiştir.
melih gökçekle yaptığı tartışmada, melih gökçek'in sürekli sözünü kesmesinden dolayı konuşma şansı bulalamış siyasetçi. melih gökçek'e yönelttiği soruların hiç bir yanıtını alamamıştır kendisi. Kendiisi 300 dolar sorusunu sorarken melih gökçek 168 dolar diye soruya soruyla karşılık vermiş, melih gökçeğe gösterdiği belgeler yalan onlar denerek görmezden gelinmiştir.
akp yi bitirecek biri varsa o da ta kendisidir. hiç deniz fenerine, kapatma davalarına, ergenekona bakılmasına gerek yok. adam, teke tek götürüyor işi.
adamın en takdir edilesi yanı bence soğukkanlılığı ve efendiliği. melih gökçek gibi birine bile tahamül etmiş adam.
kocaeli üniversitesin'de de birkaç öğrencinin gereksiz provakasyonuna karşılık sunucunun müdahalesine ''bırakın efendim söylesinler dertlerini'' diyebilmiş bir adam.
yıllardır demagoji kabiliyetini hayranlıkla izlediğim melih gökçek'i bir gecede bitirmiş insan. muhtemelen gökçek bu saatten sonra ankara için aday gösterilmez.
çelik gibi sinirleri. susuyor dinliyor ve öyle bir şey söylüyor ki hasmını ortadan kaldırıyor. melih gökçek kılıçdaroğlu'Nu tahrik etmek için elinden geleni yapmış ve sürekli bir antipatik olma batağına saplanmıştır. sonucunda kılıçdaroğlu çok net sorularla gökçek'i köşeye sıkıştırmış ve birkaç sert yumrukla devirmiştir.
melih gökçek gibi akllı bir delinin karşısına, "i nokta melih gökçek dosyası" ile tv tartışmasına gelmekle, siyaset uğruna küfüre sarılma aczine sığınan ve bence siyasi kariyeri gökçek tarafından i-noktalanan bahtsız bir chp bedevisidir.