sana ne lan canım istiyor bakıyorum diye cevap verilecek bakıştır.* bazen ben de inat ediyorum ben de dikip gözümü bakıyorum. 10 dakika kafamı çevirmeden bakmışlığım var. şerefsiz dönüp de gitmiyor ki *
kedilerin sürekli bir yerden bir yere önemli bir işi varmışçasına koşması "lan olay ne ki" sorusunu akıllara getirir. ve evet yüzlerinde de önemli bir iş üzerindeyim suratı gözden kaçmaz.
oturduğunuz bir kafede, restoranda karşı cinsten biri size o şekilde baksa, ''hatuna/adama bak lan, iki saattir beni kesiyor.'' diye düşünebileceğiniz, bazen kediye bakmasanız da üzerinizde hissedebileceğiniz ve siz ona baktığınız zaman utangaç bir insan edasıyla sizden zoraki ayırdığı bakışlardır. bazen ürkütücü olduğu kadar karizmatiktir, çoğu zaman ise sevimlidir aslında.
sizi uzun uzun keser, "ne bok yicek acaba, niye bakıyo ki bu dallama?" der içinden. bütün kedilerde gözlemlenebilecek bir bakıştır. evcili yapmaz deme. evcil-yabani kedi diye bir şey yoktur. bütün kediler yabanidir. sadece evcil ayağına yatarlar boğaz için. ama yine de sevdirir kendini nemrut suratlı.
genellikle dışarda bir yerde yemek yerden dibinize kadar girer bunlar. bakar bakar. ara sıra yaklaşır ki geçen gün olan oldu tam yemeğe başladığım sırada kucağıma atladı biri. lanet olası kediler. bir öğrencinin yemeğine atlanır mı lan??
az önce karşılaştığım durum. ben de ona "sana ne ipne istediğim yere bakarım" ifadesini yollayınca o da "sttr len ne bok yiyosan ye senle mi uğraşıcam" ifadesiyle arkasını dönüp gitti.
hep içlerinde bişe mi var acaba diye düşündüğüm ifadedir.geceleri ilgilenmez eve dogru yollanırım ama gündüzleri o agızlarının olduğu yere tekme atıpta küt sesi duydugumda o ifadenin pek bi önemi kalmaz.
en çok sıçarken yaptıkları şeydir, gelir en olmadık yere, götünü titrete titrete sıçar, pisler falan demiyorum, bildiğin sıçıyor, arkadaş bu kadar mı pis kokar bir dışkı, kedi mi yedin mübarek?
hayır tamam bu kadar iğrençliği yapıyorsun da, ne diye sklemeyen tavırlarla bakıyorsun, 'buralar benim ulan, istersem ağzına da sıçarım' der gibi?