Sabahın köründe sizi miyav miyav miyav çığlık çığlığa uyandırıp, uyandığınıza iyice bir emin olduktan sonra gidip kalorifer peteğinin altında uyumaya başlaması.
Aç diyor şeytan kombiyi sonuna kadar cozurdasın altında peteğin, öyle bir sinir ediyor.
onu lazerle oynattıkdan sonra lazerin kaynağının siz olduğunu farketmesi üzerine, 10 dakika boyunca gözlerini kocaman açarak bakmaları, dikkatinizin dağıldığı bir anda da üzerinize atlamaları.
plan kuruyor orospu çocuğu, kafayı başka yere çevirir çevirmez atlıyor. hayır çok da severim kedileri, kızamıyorum da kerataya.
şerefsiz la o kediler. ben kuşbazım sözlük. güvercinlerim var çeşit çeşit, renk renk,güzel güzel. çok severim o güvercinleri. sadece güvercin değil; hint bülbülü, kanarya, muhabbet kuşu, bıldırcın, saka... bu şerefsizler de bu zavallı, korumasız, çaresiz,minicik, ufacık kuşlara saldırıp delikanlıyım diye geçiniyorlar doğal denge falan demeyin bana hiç. adaletin bu mu dünya?
durduk yere sabahın köründe yatakta tepinmeleri, mırıldanmaları ulan sevmiyoruz işte o gırlama, mırlama nedir arkadaş. tepelerim her gün, o doymaz ben bıkmam. şaka be tepelemem de satlı sert severim. hoşuna mı gidiyo ne ?
mart ayı geçeli çok olmasına rağmen pencere dibinde o iğrenç kart çocuk sesi gibi çıkardıkları ses yüzünden yazar bünyeyi bir türlü uyutmamaları sinir bozucu bir örnektir. hoşt diyorum pist diyorum hala orda şerefsizler, uyku muyku gitti.