sallamadığın zaman gelip monitörün önüne oturup kalkana kadar mal mal bakması.
sallamadığın zaman koltukları tırmalaması, ben kalkınca tırmalamayı bırakıp mutfağa yönelmesi.
sabah sallamadığın zaman kaldırana kadar kafamı yalaması
benden önce koltuğumu kapıp sanki başka yer yok, uyumadığı halde hiç oralı değilim pozlarında gözünün ucuyla ben kaptım ki bakışı yapması ve ben vazgeçince kendi relax moduna geçmesi.
ve daha bir sürü ibnelikler.
Kahvaltı hazırlarken ben görmeden zeytin çalıyor. Önlem olsun diye kapaklı tabak kullandım, kapağı açmayı öğrendi. Günün ilerleyen saatlerinde evin saçma sapan yerlerinden zeytin çıkıyor. Geçen yataktan 3 tane zeytin çıktı. Gece gece ödüm bokuma karıştı böcek sandım. Kitaplığın arkasını temizlemek için çektim tam 14 tane zeytin çıktı. Deposu orasıymış şerefsizin!
beta bakterisi kaptığım, staja gitmek zorunda olduğum günlerden birinde baygın bir şekilde uyuyorum. konuşamıyorum hatta enerjisizlikten oturamıyorum sadece yatıp uyuyorum. yüzüme patisiyle vurarak beni uyandırıp, üzerine yüzümü tırmaladı ve kaçtı. staja şöyle burnumdan alnıma uzanan çiziklerle gittim. ciddi bir şerefsizliktir bu.
Kedi tekmeleyen, kedilere zarar veren orospu çocuklarını hiç sevmem. Nerede görsem, tekmeye hasret bırakırım.
En son kediye şiddet uygularken gördüğüm elemanın, kafasını kaldırıma sürterek kıvılcım çıkartmayı denediğim aklıma geldi mesela şu an.
Hani olur da, umarım, denk geliriz diye söylüyorum.