uykuyla uyuşukluk arasında miskin yaşam tarzına sahip ve toprağa bağlı canlı..toprağa bağlılığı da da rum mübadelesinde keşfedilmiştir..kediler toğrağa, köpekler insana, insanlar da fikirlere bağlanır sözünün ilham kaynağıdır..üçüne birden bağlı insanlar için; (bkz: memeliler)
bu hayvancıklar en az 9.500 yıldır insanlarla birlikte yaşamaktadır , ömürleri 15 yıl olmakla birlikte eğer sevgi ve hoşgörü ile bakıldığında ise 20 yıla kadar uzayabilmektedir.
ayrıca arada istisnalar olsada bu hayvancıklar köpeklerle hiç geçinememektedir.
bir tarafında sayaç, takvim veya ajanda olduğundan şüphelenilen hayvan. ulan mart ayına 2 saat önce girdik daha, anında başladılar gürültüye. bütün yıl bunu mu beklediniz? uyutmazlar artık.
Kedilerin hepsi evde besledigimiz gobegi sarkik, varligi ile yoklugu (ac oldugu zamanlar haric) arasinda pek fark olmayan tuylu yaratiklara benzememektedir. bir kac kedi toplumlarinin orf ve adetlerine aykiri bir sekilde davranip dunyayi sarsmistir:
New york'ta yasadigi apartmanda yangin ciktiginda, scarlett isimli anne kedi yavrularini teker teker kurtarmak icin olay mahalline 5 kere geri gider.
Fat albert adinda bir kedi, New jersey'de kaza ve ameliyat geciren kedilerin resmi kan vericileri olmustur.
Bir fabrikada yasayan Towzer'in 24 senede 28,899 fare oldurdugunu hesaplamislar.
bunlari okurken klozeti tuvalet olarak bir turlu benimsemeyen, kapi acamayan, plastik-gercek ciceklerin arasindaki farki anlamayan, bir sinegi oldurmek icin sahibini de ava cagiran bir kediye sahip olmak gucume gitmiyor degil.
yalvaran bakışlar ve miyavlamalar ile eldeki çukulatanın yarısına el koyan, önüne konan çukulatayı da bir kere yalayıp yememesi ile bu hareketi sırf kıllık olsun diye yaptığı kesinleşen cici ev hayvanı.
bir insan kadar bencil hayvan. iki bencil bir araya gelince otomatik olarak anlaşamıyoruz bu yaratıklarla.
köpek öyle değil bak. sırf sen acı çekmeyesin diye acı çekmeye razı olur. köpeklerimle oynarken biraz sert davranırım -ki onlar da bana aynısını yapar çoğu zaman- gıkı çıkmaz hayvancağızların; burunlarını sıkarım, kuyruklarını bükerim koşarken tutar yere yatırır boğuşurum tek birinde bile ısırmışlıkları, tırmalamışlıkları yoktur. ama bir zamanlar köydeki eve dadanan kedimize aynısı yapmaya kalkmıştım ve sonucu elimdeki çiziklerdi.
gelip gelip sobanın kenarına yayılır sevilsin okşansın isterdi. sıcaklık sevdaları var.köpekler ise her türlü ortama uyum sağlarlar.
trilyon verseler köpek yerine tercih etmeyeceğim hayvan. köpek gibisi var mı be!
çok iyi avcıdırlar.
vaktin birinde bir çiftlikte yaşayan sarman adında bir kediyle tanıştım.(isimler de ya sarman ya tekir anasını satiyim. beyaz ise mecburen pamuk bu ne ya?) çiftliğin sahibi olan cemal abi samanlıkta bir fare gördü. iş bu fareyi ben de gördüm. her köylü gibi küreği kapıp fareyi kovalaması gerekirken cemal abi çok sakindi. kızkardeşine "melahat sarmanı getir" dedi yalnızca. biraz sonra melahat abla sarmanı getirdi. sarman ortaboylu esmer yakışıklı bir kediydi. vakur bir duruşu vardı. "hanimiş sarman hanimiş" falan diye sevecek oldum "akıllı ol lan indir o eli!" der gibi bakınca vazgeçtim. neyse, sonra melahat abla sarman efendiyi olay yerine bırakıverdi.
sarman yaklaşık bir saniye içinde güdümlü bir roket gibi fırlayıp fareyi yakaladı ve o anda da öldürdü. otun samanın içindeki fareyi ne vakit gördü? nasıl bir strateji geliştirdi? ne ara karar verdi ve uyguladı anlayamadım. sonra boğduğu fareyi bir ingiliz asilzadesi edasıyla dişlerinin ucuna takıp sakin adımlarla cemal abinin önüne bıraktı ve bekledi. (kurban çarpsın ki öyle bekledi. ikinci bir emre kadar asker gibi hazırolda durdu.) cemal abi "aferin sarman'ıma" dedi ve kızkardeşine dönerek "melahat sarmanı götürebilirsin" dedi. selamlaştılar. sonra melahat abla sarmanı kucaklayıp bürosuna geri götürdü. biz de arkasından el sallayıp "hoşçakal süpermen yine gel!" dedik. çok enteresandı.
(bkz: o zaman çok gülmüştük şimdi anlatınca komik olmadı)