aslında doğrudur nerede bir evde kalmış kadın veya adam görsem kedisi vardır.
bazı söylentilere göre kediler köpekler gibi ıssırmadığı için evde kalmışlar tarafından
cinsel organa balık yağı v.b. şeyler sürerek yalattırdıkları, söylenir.
yavruluğunda beslenilip daha sonra sokaklara terk edilen ev kedilerinin dış hayata alışamadığından dolayı ya bir arabanın altında kalmasıyla can verdiği ya da diğer kedilerce itilip kakılarak yaşamak zorunda olduğunu anlayamamış insanların görüşüdür. (ev kedileri dışarıda yaşayamazlar bunu bile bile atabilirsen tabi)
Yavrusunu bir ana baba nasıl sokağa atamazsa 1 yıl-2 yıl iyi kötü zamanlarında yanında olmuş bir hayvanı da o sebepten dolayı atamazsınız. Asosyal olmayla da alakası yoktur. Sevgililerin özellikle de bayanların çok istemesiyle yavru kedi edinilir ya da hediye edilir.
Ayrıca nasıl bir mantık hatasıdır ki yavruluğunda severim de büyüyünce at gitsin evde ki çöp mü bu? dedirten düşüncedir.
bu heaba göre, sait faik, ara güler, sezen aksu, sofia loren, Fernand Mery, Wesley Bates, Arthur Schopenhauer ve adını sayamayacağım bir çoğu asosyaldir. başka yorum yok.
bilindiği üzere kediler asosyal yaratıklardır ve hemcinsleriyle bile geçinemezler. bir insan kedi seviyor, hatta evinde kedi besliyorsa mutlaka o da asosyalin tekidir. ne derler bilirsini, hacı hacıyı mekkede, hoca hoıca yı tekkede, ibne ibneyi dakkada bulurmuş bu da o hesap. öyle yavru kediyi sevenleri falan kastettimiyorum, onları ben de severim. ama her şeyin yavrusu sevimli olur. orası ayrı. öyle eşek kadar olmuş kediyi hala sevip besleyen insanlarda kesin bir arıza vardır. kedi bu bu neyini sevecen ya? köpek olsa neyse. köpek sadık hayvandır. kalk dersin kalkar, otur dersin oturur. kedi öyle mi? öpeyim, seveyim dersin cırmıklar. pis nalet hayvan. nankör işte.