Eğer o yazar kızsa sevilesidir. Benim de kedim vardı, ama evde beslemezdim, kısacası evcil değildi, bahçemiz vardı ve ona kulübe yapmıştım, çok alışmıştım lan. Ama sonra araba çarpmıştı bi bacağı sakat kalmıştı, çok üzülmüştük, ondan sonra ise kaybolmuştu daha geri dönmemişti sözlük.
kendimden bilirim misafirden yana pek bir dertlidirler. ay ben korkarım, ay ıstırır parçalar siker falan kaldırın biz gelmeden söylemlerine, siktir gelme amk diye karşılık verir.
çocukken bayramdan bayrama evinde ziyaret ettiğimiz uzaktan akrabağımız olan ayşe teyzenin, yüzünden müstehsi tebessüm eksik olmayan şişman bir kedisi vardı. odada postunun üzerinde yarı uykulu halde öylece pısar dururdu. kımıldadığını hiç görmedim desem yeridir. bir kere puntunu bulup ayağımla dürterek ilişmiştim de bana misin dememişti. onun bu minare g.tüme, dünya s.kime edasına gıcık olurdum.
yanlış anlaşılmasın özgürce istedikleri gibi yaşayan sokak kedilerini ben de seviyorum. ama sahibine yavşaklanan, kısırlaştırılmış bir kedinin sahibi olmayı asla istemem. isteyenlere de saygı duyuyorum tabi.
çevresindeki 'insan' türünün her çeşit zararlı etkisine karşın, evinde mutluluk veren süper anti depresyon kaynağı ile hayatını sürdüren şanslı kişiler. https://galeri.uludagsozluk.com/r/32474/+
potansiyel kedi maması olan yazarlardır.
yanlız ölmeyin derim. daha cesediniz kokmadan yemeye başlar sizi. bunun için kediye düşmanmı olmalıyız, hayır.
ama köpek öyle değildir. açlıktan delirmeden yemez sizi, bu da haftalar sürer.
kendimi bildim bileli kedimiz vardır. fakat şunu iyi anlamak lazım, insan kedi sahibi değildir. kedi insan sahibidir. 35 sene kedi besleyen biri anlar ancak bunu tabi.