yine bir 'babamdan büyük aktöre hayranım' vakası benim için. duruşu yaşayışı filmleriyle bütün olarak yenilesi adam. yağuşuklusun ve iyi kilplisin sipirmin.
tanışmak istediğim, en azından bir yemek yemelik sohbet etmek istediğim ender insanlardan birisidir. özellikle matrix'ten kazandığı paranın %70'ini lösemiyle mücadele için bağışladığını, bir apartman dairesinde oturduğunu ve metro kullandığını öğrendikten sonra.
Anası ingiliz babası Çin asıllı ama havaili birinin oğlu. Galiba oyunculuğundaki çok yönlülük bu garip karışık kültüründen geliyor. The replacements filmini izlemeyen kalmamalı.
yaşlanmadı, hayır yaşlanmaz, yaşlanmalı özelliği yokmuş onun derken tam şu an yaşlandığını görmek içimi acıttı. ergenliğimin aktörü, çekik gözlüsü, yakışıklısı. o yaşlandığına göre biz de yaşlanmış oluyoruz bu durumda. fotoğraflarına bakıp kendimi sorgulama aşamasına geçtim. yaşlansa da sakallarına kır da düşse yine adam on numara o ayrı.
Constantinedeki tarzina atlamayacak kadin yoktur dedigim aktor. Lan o nasil bir coolluktur, evet bu lafim ustune yarin tum erkekler kollari kivrik beyaz gomlekle gezip kanser olana kadar caaara icecekler.
Cephaneleri tükendiğinde, düşman üzerlerine gelirken herkesin umutsuz olduğu anda there is no weapon diyerek düşmanın silahını eğip bükebilir. Ya da sıkılan onca mermiyi tek eliyle durdurabilir. Güzel olur bakalım.