Yönetmenliğini gazeteci Fevzi Tanpınar'ın yaptığı "Kayıp Otobüs" belgeseli.
Larnaka'dan 1964 Mayıs'ta içindeki Kıbrıslı Türklerle yola çıkan ve bir daha dönmeyen otobüsün konu edildiği belgesel... iki toplum arasındaki gerilimin tırmandığı yıllarda tanıkların anlatımıyla günümüze taşınmış, Kıbrıs'ın son 50 yılına mal olan dramlardan sadece biri olan bu olay, tüm kayıpların ve kayıp ailelerinin yaşadıklarına ve Kıbrıs Türkü'nün saklı tarihine ışık tutmaktadır. yayın, yapım ve oyuncu kadrosuyla çekilen belgeselin senaryosunu, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın eski müsteşarı Raşit Pertev kaleme almış ve müziğini Ahmet Okan yapmıştır.
1964 yılında 11 Kıbrıslı Türk'ün Larnaka'daki evlerinden servis otobüsüne binerek çalıştıkları ingiliz üssü Dikelya'ya giderken kaçırılışlarının hüzünlü ve tarihi hikayesini anlatan "Kayıp Otobüs" ün yönetmeni Fevzi Tanpınar, babasının o gün tesadüfen otobüse binmeyerek hayatta kaldığını belirtmiştir.
KKTC'de "Kayıp Otobüs" belgeseliyle gündeme gelen ve 1964 yılında işe gittikleri otobüsle ortadan kaybolan 11 Kıbrıslı Türk'ün, Rumlar tarafından kaçırıldığı ve kurşuna dizilerek kör bir kuyuya atıldığı ortaya çıkan bu belgeselde Rum kesimindeki Voroklini köyünde iki yıl önce çıkartılan kemiklerin DNA testiyle kayıp yolculara ait olduğu belirlenmiştir.
"KAYIP Otobüs"e konu olan Rum katliamı, 13 Mayıs 1964 tarihinde Larnaka'da yaşanmıştır. Dikelya'daki ingiliz Üslen bölgesinde çalışan 11 Türk, her zamanki gibi sabah erken saatte işyerlerine götüren otobüse binmişler, Otobüs ve içindekilerden bir daha haber alınamamıştır. belgesel 2007 yılında çekilmiş ve ortadan kaybolan Türkler ilk kez gündeme gelmiştir. Belgesel, 45'inci Altın Portakal Festivali ile Boston Türk Festivali'nde de gösterilmiştir.
Kemikler üzerindeki kurşun izlerinden de kayıp otobüsteki kayıp Türklerin, Rumlar tarafından kaçırılıp kurşuna dizildiği DNA testiyle kesinleşip şimdiye kadar iddia olan katliam kanıtlanmıştır.
(bkz: fevzi tanpınar) ın yönetmenliğini yaptığı 2007' yapımı belgesel film. 1964' senesinde işlerine gitmek için larnaka' dan yola çıkan ve kendilerinden bir daha haber alınamayan onbir kıbrıslı türkün hikayesinin anlatıldığı aynı zamanda o dönemde yaşanan olayların işlendiği güzel bir yapımdır.
üstü örtülen insanlık suçlarından birisidir. ırkçılar hiçbir zaman anlamak istemesede o kadar kan hiçbir işe yaramamıştır. hiçbir zamanda yaramaz zaten.