birçok şehir gördüm fakat kayseri kadar hızlı, düzenli gelişen bir yer görmedim. şüphesiz en hızlı gelişen şehirlerimizin başında geliyor. sn haseki yakın zamanda deniz bile getirir oraya. (bkz: yok artik)
ah bir de insanları biraz gelişme gösterseler, çok daha iyi olacak, mükemmel olacak hatta. şehir gelişiyor ama insanlarda tık yok. öküz bol miktarda. bir de farketmiş olduğum ilginç bir detay var, merkezde gördüğüm 10 erkekten 9'unun ensesindeki saçlar uzun. bir çeşit delikanlılık göstergesi sanırım.
edit: türkçe karakterler düzenlendi. tek eksiğimiz buydu çünkü.
çocukları için "ticarette başarılı olamazsa hiç olmazsa memur olsunlar" diyen, gerçekten de ticari başarıları ile ün yapan insanlarımızın (kayserililerin) şehri.
19:00 itibariyle bulunduğum şehirdir. güzeldir ve çok büyük bir yerleşimdir. fakat bindiğim il minibüs ile istanbul'daki yontulmamış minibüs şöförlerinin bir kısmının nereye gittiğini anlamış bulundum. içerde yolcu varken hala yarış yapıyor birileri. ayıp be arkadaş.
bünyesinde yetişen insanlara yapılan "cimri kayserili" ithamlarına inat, türkiye'nin en büyük hayırseverlerini yetiştirmiş memleketim. büyük hayırseverler için;
(bkz: kadir has)
(bkz: sakıp sabancı)
kayserili bi çocuk babasından para ister
-baba 10 lira versene
-ne 10 liramı 5 lira versem olmazmı al şu 3 lirayı
der cebinden 1 lira çıkarır verir.cocuk:
-baba zaten 1 lira lazımdı
baba:
-pezevenge bak sahte para vermesem kazıklayacak
(bkz: kayserili zekası)
Cetvel vasıtasıyla yatay ve dikey çizgi çekilen yurdum haritasında, tam orta noktaya gelen şehrimiz. Ayrıca, pastırma ve sucuklarının hakettiği ün, şehre özgü iklimde olgunlaşmış olmasından kaynaklanır. Aynı kaliteyi başka iklimlerde yakalamaya çalışmak beyhudedir.
- Nörüyon gadalarını aldığım?
- Nörek yeğenim, heftiklenip duruyoz buralarda. Sen nörüyon?
- Esbap aldımıdı şordan.
- Gel ağğ, oturak biraz. Ee, nörüyon daha anlat baak?
o şehirden uzakta insana özlem krizleri geçirten, sadece onu samimi sevenlerin görebileceği bir ruhu barındıran, heryannı selçuklu eserleriyle bezeli, medreseler ve kümbetler şehridir. türkiye'nin hiçbir yerinde kayseri'de olduğu kadar kümbet yoktur. yapıları itibariyle içlerinde bir çok sır barındırır. boğazköprüden sonra * başlayan şehrimdir. ayrıca önemli sayıda çerkez nüfusu barındırır. güzel kızlarının çoğu bu nüfustan çıkar ;)
insanları kandırmanın açıkgözlü olmakla karıştırıldığı şehirdir.bu şehirde herkes birbirini kazıklamaktadır sonra birbirini kazıklamaktan bıkan şehir ahalisi topluca üniversite öğrencilerini kazıklar.şehir olarak gayet planlı bir yapıya sahip olan kışın oldukça çok karın yağdığı akşam yediden sonra hayatın durduğu sakin bir şehrimiz.
insanlarının, alışverişte pazarlığı farz saydığı, buna rağmen en pahalı olanı alıp gösteriş yarışına giriştikleri şehir.
Ayrıca dedikoduda da üstüne yoktur insanlarının. Yine de yemek yeme ve damak zevki uğruna sağlıklarını tehlikeye atma hırsları takdir edilir. Bir haftada üç akşam mantı yiyebilme potansiyelleri şaşırtıcıdır.
bünyesinden sempatik ,şirin, "cici" insanlar cıkarmış il.bu sempatik şirin cici insanlar aynı zamanda güzel de oluyorlar. sempatik şirin ve özellikle cici tanımına uymayan kayserililerde mevcuttur. (bkz: abdullah gül)
son cumhurbaşkanlıgı seçimi ile yeniden, gündemdeki eskimeyen yerini alan,
"bu cumhurbaşkanlıgı seçimi, daha önce normal degildi herhalde, normal olsa, mutlaka bi kayserili o koltuga, şimdiye kadar oturması gerekirdi" türü konusmalara sebeb olan, sanayisi banka kredisiz, kendi öz kaynakları ile büyümeyi şiar edinmiş, bundan dolayı krize felan yakalanmayan, herşeyi devletten beklemeyen, hatta hiçbir şeyi devletten beklemeyen, anadolunun kendine has havası olan muhteşem bir şehridir.
Not: abdullah gül'ün, tam ismi, cumhur abdullah gül dür, isminin harfleri toplamı, 17 dir, kehanetciler başka kapıya..
altyapi ve sehirlesme konusunda hic sorun yasamayan, her buyuk sehir de oldugu gibi bunyesinde cok farkli kulturden insani barindiran, sinirlari dahilinde pek cok tarihi eseri barindiran, turkiye de bircok sehre nazaran ucuz sayilabilecek, suyun ve umumi tuvaletlerin dahi bedava oldugu, sanayilesme ve is istihdami konusunda atilimlar yapabilen, sabit olarak kalmayip yeniliklere acik olan halka ve kuruluslara sahip, ac biilac insanlara umursamaz davranmayan, icten ve samimi ama kendi cikarini da hesap eden, ticarette pazarlik soz konusu oldugunda mangalda kul birakmayan, sosyal aktivite alanlarinda kismen geri kalmis fakat kisa zamanda bu acigi kapatmak icin atilimlar yapmaya calisan guzide memletim. hem kayseri de yasayani hem de disaridan misafir olarak geleni gicik eden olaylar yok mudur? suphesiz vardir. mesela son bir kac yilda mitoz bolunebilem basarisina sahip karton kabadayilar. girdigi her ortami b.k edebilme kapasitesine sahiplerdir. ev kiralari tam bir kabustur. hava kirliligi orani illettir. genis genis caddelerde araba kullanmayi bilmeyen hodukler de unutulmamali selam edilmelidir.
simdi kayseri nin yetistirdigi unlu simalara:
sakip sabanci.(adana li diyenler vardir. 7 nisan 1933 te kayseri nin akcakaya koyunde dogmustur.)
kadir has, baha, rifat hisarciklioglu (tobb baskani), alparaslan turkes ( aslen kayserilidir.dedesi pinarbasi ilcesinin yukari kosgerli koyunden kibrisa goc etmistir), abdullah gul, elia kazan ( hollywood ta unlu bir yonetmendi), mimar sinan, incili cavus, reyhan karaca, ismail hakki durusu (ataturk u bandirma vapuru ile samsun a goturen kaptan), vahap beyaz (eski hakem), fatih solak (basketbolcu), metin arolat (tam emin degilim ama arastirmalarima gore boyleymis), hasan kacan, bir rivayete gore esref kolcak, goksel arsoy ( yesilcam in yakisikli aktorlerindendir), mustafa islamoglu (sair ve yazar). daha vardir belki bu kadari yeterlidir.