özgürlüğün bedelidir.
sonunda anlaşılan ise bu dünyada hiçbir şeye sahip olamayacağın, aitlik kavramının şeffaf olması.sen dursan dahi sahip olduğunu sandığın şeylerin dönmeye devam etmesi aslında kaybedecek birşeyin hiç olmadığını sadece kendin olduğunu gösteriR.
gece ne kadar karanlık olsa da güneş elbet tekrardan doğup etrafı aydınlatıcaktır. her yeni gün yeni umutlar yeni aşklar yeni insanlar yeni yollar getirir o yüzden kaybecek o kadar çok şey vardır ki hayatın tadını çıkarmak lazım küllerinden yeniden yanmak gibi.
insanın kaybedecek bir şeyin olmaması ot gibi yaşamasına eşdeğerdir.
"nasılsa gitti sevişmeye devam" diye tembihleyip arzı artırmak lazım.her birey bu uğurda çalışıp arzı genişletmeli ki
zaman zaman düşülen abazalık krizleri azaltılmalı.
kaybedecek bir şeyinin olmaması hem sınırsız özgürlüğü hem de cesareti getirir. eger bunun sonucunda gelişen olaylardan sonra hala yaşıyorsa bu insan kendisine kaybedecek şeyler edinmeye başlar. doğanın vazgeçilmez dengesi hayat devam ettiği sürece kaybedeceğin şeylere ihtiyacın var.
kişinin kendini boşlukta hissetmesine sebebiyet verebilecek olan durumdur. her şeyin göze alınabileceği, herşeyin yapılabileceği andır. hayatta belki de kişiye ait önemli,değerli hiçbirşey kalmaması durumudur ki kaybetmeyi göze alacak bişeyi yoktur.
eğer ki kaybedecek bir şeyiniz yoksa o zaman ölümü(!) kazanın, intihar edin... eğer ölümü kazanamıyorsanız kaybedecek bir veya birden fazla şeyiniz vardır... zira herkesin kaybedecek birşeyleri vardır... kimilernin bir tane kimilerinin de birden fazla... işte bizi yanılgıya düşüren ve kaybedecek bir şeyimizin olmadıgını düşündüren ise bir den fazla kaybedecek birşeylere sahip olmamamızı düşünmemizdir... anlıyacağınız çok düşünmeyin eğer ki bir şeyiniz yoksa intihar edin bir kazancınız olsun...