kurguda hatalar vardır olay tam bağlanılcakken başka sahneye geçilmektedır halıyle seyırıcı dızıden soğumaktadır, dondurmam gaymak tarzında amatör gibi; ama bir o kadarda sıcak ve eğlenceli, bunda mekanında etkisi var heralde bıktık istanbullu şehir dizilerinden ayrıca benım gibi dizi karşıtı bir insana bile izlettiriyor kendini.
cihan yenici'nin çok az sahnesi olduğu dizi. tamam koray yan rol ama metin'i daha çok görsek o da az. mustafa ferit aktuğ'u da az görüyoruz. dizi birkaç kişi çevresinde dolanıp duruyor. suratları ezberlettiler. oysa o güzel mekanları daha çok gösterebilirler ve daha çok insana rol verebilirler. hayat bilgisi, lise defteri de başrollü diziydi ama hemen herkesi görürdük. son tercih'de bile birçok kişiye kamera denk geliyor. kavak yelleri ise deniz ve aslı odaklı. bu kadarı fazla. efe de olmasa hiç gülümseyemeyeceğim.
efendiim,şimdi ben de deniz gibi sinema tv okumak istedğimden midir nedir anlamadım ama bırakın senaryoyu kamera hataları bile gözümden kaçmaz oldu.hemen şöyle gireyim konuya;
-şimdi bundan bi önceki bölüme gidelim.aslının alpi bahçe kapısının önünde darma duman ettiği hayallerini yıktığı sahne.bu sahne olup bittikten sonra efe aslı'nın yanına gelmekte kuzu naptın sen ya gibi bişeler söylemektedir ve fakaaat kız daha alpla konuşurken ve ortada efenin geleceği belli bile değilken( ki ne yüzü görülmüş ne sesi duyulmuştur ) köşeden efeye ait olan kol başka yöne doğru topla da gel işareti yapmaktadır hatta o kolun ona ait olduğu belli barizdir.yani tabikide efenin o sahne için o köşede beklediğini hepimiz biliyoruz ama bunu gözümüze sokmasaydınız keşke dimi.( küresel ashirma burda gülüyor )
-ikincisi ise bugün ki bölümde meydana gelmiştir.aslıyı istediklerini söyledikleri anda aslının suratında hafif annesine doğru muzip ve şaşkın bir bakış atmasını göstermiş,sonra hep bir ağızdan aslı mıı? denmiş ve ondan sonra aynı bakış sahnesi copy/paste edilerek bitirilmiştir.yani dikkatsizce davranılmıştır gene.
efe'nin deniz'le dans etmek isteyen mine için yorumu "kızın dansı gelmiş, hadi git yaptır." olmuş, kahkahalar atmamızı sağlamıştır.
komçero nedir ayrıca? kavak yelleri'ni komçero sunuyor da ne o?
dizinin tanıtımlar ilk dönmeye başladığında güzelim pinhani albümü folloş olacak diye ödüm kopmuştu. "hele bi gel" dolmuşta vapurda markette asansörde şirkette milyon kişinin cep telefonuna melodi olacak diye ödüm koptuydu. ama henüz olmadı çok şükür. diziden çok müziklerden keyif alıyorum desem yeridir. ben nası büyük adam olucam...
ilk başlarda dawson çakması diyerek küçümsediğim bu dizinin mükemmel bir uyarlama olduğunu kabul etmem gerek biliyorum. gerçekten de hiç sırıtmayan, orjinal tadında bi uyarlama oluyor. özellikle efe rolundeki dağhan külegeç gerçekten çok iyi oynuyor. misal bugunkü bölümdeki mimikleri oldukça ustacaydı. kah gülümseyerek kah kahkahalarla (kah kah kah diye) güldüren bu dizi tabiri caizse yaz akşamlarımızın neşesi diyerek esenlikler diliyorum ve bülent ersoy şova geçiyorum.
reklamlarda gorup aman klasik gençlik dizisi dedik. sonra buyyuk bir sans eseri izleyip benzerlerinden farklıymış dedik. hele bugunku istanbul'a gitme ve de arkadan su dokme sahnesine hasta olduk. muhteşemm..
hafta sonu fahrettin altay meydanından 725 numaralı otobüs ile urla ya gidilip yerinde gözlenmesi mümkün dizi dir. oldukça eğlenceli ve zevkli bir dizi dir.
yurt disindan gelen yabanci pasaportlu ogrenciler icin daha farkli bi sinav uygulandigi icin oss'ye girmeyen mine adli almanci karakteri bulunduran dizidir. mantik vardir hata yoktur.
ilginç bir şekilde küçük bir ayrıntıyı gözden kaçırdıkları dizidir.şimdi afet-i fettan mine hanım bizim 3 silahşörler aynı anda sınavdayken piknik yapmaya gitmektedir.üstelik mine hanım da yabancı dil sınavına girecektir.benim bildiğim yabancı dil sınavına girmeden önce öss ye girilir fakat bu diziyi çoğunlukla gençlerin izlediğini bile bile böyle büyük bir mantık hatasını nasıl yaptılar anlamadım..bunların dışında hakikaten kaliteli bir dizidir.hiç bir sahnesi sıkmaz adamı.öyle otur saatlerce izle,yer yer gül yer yer hönkür.
hayati önem taşıyan edit: bu bizimkiler çay partisindeyken daha ilk girişte çalan yunanca diskovari parçanın adını özel mesajla gönderenin okuma yazma öğretme ön koşulu olmadan kırk yıl kölesi olabilirim.